14

(Bu adam) Allah'ın, (yaptıklarını) gördüğünü bilmez mi? Bu cümle, az önce geçen ikinci şart cümlesinin cevabıdır. Buna göre âyetin manası, ne dersin o yalanlıyor ve yüzçeviriyorsa, Allah'ın onun durumundan haberdar olduğunu kendisine ceza vereceğini bilmez mi ki, böyle bir fiili işlemeye cüret ediyor'? Yani bu yasaklayan kimse, kendi yaptığı fiillerin nasıl fiiller olduğunu Allah'ın gördüğünü bilir.

Bazı âlimlere göre âyetin manası şöyledir: ”Sen namaz kılan ve namaz kılması yasaklanan kişinin hidayet üzere olduğunu, takvayı emrettiğini, yasaklayanın ise, yalanlayan ve doğru yoldan yüzçeviren olduğunu gördün mü? Bundan daha acayip bir şey olamaz."

Ebu'l-Leys der ki: ”Bu âyet-i kerime, bütün insanlara bir öğüt, hak yolu ve itaati yasak edenlere tehdittir."

İbnu ş-Şeyh Havası sinde bu konuda şöyle diyor: ”Bu âyet-i kerime her ne kadar Ebû Cehil hakkında nazil olmuş olsa da, itaati yasaklayan herkes bu tehdit açısından Ebû Cehil'e ortaktır."

Bu konuda bazı büyükler ihtiyatlı davranmışlardır. Hatta Hazret-i Ali hakkında şöyle bir olay rivayet olunur. Hazret-i Ali namazgahta bayram namazından önce namaz kılan bazı insanları görür ve der ki: ”Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın böyle yaptığını ben görmüş değilim." Kendisine: ”Onlara bunu neden yasaklamıyorsun," diye sorulduğunda Hazret-i Ali der ki: ”Namaz kılarken bir kulu menemeni gördün mü? tehdidi kapsamına girmiş olmamızdan korkarım." Bu sebeple Hazret-i Ali -ihtiyaten- söz konusu kimselerin namaz kılmalarını açıktan açığa yasaklamamıştır.

Ebû Hanife de bu güzel edebi aynen almıştır. Bir gün Ebû Yusuf, kendisine: ”Namaz kılan kimse rükûdan başını kaldırdığı zaman ”Allâhumme'ğ-fir lî" (Ya Rabbi beni mağfiret et) diyebilir mi?" diye sorduğumda Ebû Hanife: ”Rabbena leke'l-hamd ”der ve secdeye gider diye cevap vermiş, açıkça ”Allâhumme'ğ-fir lî" demeyi yasaklamamıştır.

14 ﴿