3

«Müttakiler gayba îman ederler. Âhirette vuku bulacak şeylere gözleri ile görmüş gibi inanırlar.»

Gayba iman edenler Hazret-i Peygamber'in sahabesi ve kıyamete kadar onların yolunda gidenlerdir.

Gayb kelimesine çeşitli anlamlar verilmiştir. Gaybdan maksat Allah'tır. Çünkü varlığı göz ile görülmüyor. Fakat biz görüyormuş gibi kalbimizle tasdik, dilimizle ikrar ediyoruz. Gayba iman eden kimseler müttakilerdir ki, Kur'ân’ın helâl dediğine helâl, haram dediğine haram derler. Onlar Kur'ân’ın haram dediğini işlemekten çekinirler. Helâl olana sarılırlar.

Haris b. Nasr'dan rivayet edilmiştin Haris, Abdullah bin Mes'ud'a; «Ya Abdullah, siz imanı Resûlüllah'tan öğrendiniz. O'nu bizzat gördünüz. Dolayısıyla sizin mükâfatınız çok fazladır» dedi. Bunun üzerine Abdullah şu cevabı verdi: «Sizin imanınızın mükâfatı ve sevabı bizimkinden daha büyüktür. Çünkü siz O'nu görmeden îman ettiniz. Zira îmanın en üstünü gayba îmandır» (Müsned). Daha sonra sözünü isbat için şu âyet-i kerîmeyi okudu:

Allah'ın rızasını kazanmış olan o müttakîler «Beş vakit namazlarını dosdoğru kılarlar, ihlâs ile namaza niyet edip tekbir alırlar, kıyamlarına, kıraatlerine, rükû ve secdelerine tam mânası ile riayet ederek namazlarını kılarlar.» Sonra tevazu ile Allah'a dua edip kabulünü isterler.

Denilmiştir ki: «Allah bir kulunun namazını kabul ederse, ondan bir melek yaratır, o melek kıyamete kadar namaz kılar ve sevabım sahibine gönderir. Sevap o kulun amel defterine yazılır.

Yine Allah'ın muttaki kullan o kimselerdir ki: «Rızık olarak Allah'ın kendilerine verdiği nimetlerden tasadduk ederler, zekâtlarını verirler» fakirleri gözetirler, sevabını Allah'tan beklerler.

3 ﴿