48

«Öyle bir günden korkunuz ki, (o günde) hiçbir kimse bir başkası namına bir şey ödeyemez. Ondan herhangi bir şefaat kabul edilmez. Ondan bir fidye alınmadığı gibi, onlara yardım da edilmez.»

Ey Israiloğulları! Allahü teâlâ'nın şükrünü yerine getirin. Nimetlerini inkârdan çekinin. Âhiret azabından korkun. Hiçbir mü’minin, bir kâfiri Allah'ın azabından kurtarma yetkisi yoktur. Herkes kendi günahından sorumludur.

Bu âyetin iniş sebebi şudur: Yahudiler Hazret-i ibrahim ve Hazret-i İshak’ın oğlu olduklarını söylemişlerdi. Onlar bize şefaat eder, Allah da onların şefaataü bizim için kabul eder ve bizi affeder demişlerdi. Allah onların ümitlerini kursaklarında bırakmak için bu âyeti indirmiştir. Hiçbir mümin bir kâfiri azaptan kurtaramaz. Mü’minin kâfir için şefaati kabul olmaz. Hiç kimse kafire yardımda bulunamaz. Ancak îman sahiplerinin birbirlerine olan şefaatleri Allah katında geçerlidir. İman olmayınca hiçbir şeyin Allah katında faydası yoktur.

48 ﴿