190

«Size harp açanlarla, Allah yolunda siz de döğüşün. Aşın gitmeyin. Şüphesiz ki Allah aşırı gidenleri sevmez.»

Bu âyetin nüzul sebebi şöyledir: Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) 628 senesinde umre yapmak için Mekke'ye gittiler ve şehrin yakınında, Hudeybiye mevkiinde konakladılar. Mekkeli müşrikler o sens Peygamberimizi ve sahabesini şehre sokmadılar. Peygamberimiz bir ay Hudeybiye'de kaidı ve müşriklerle sulh yaparak geri döndü. Yapılan anlaşmaya göre, Müslümanlar bir yıl umre yapmayacaklar, ertesi yıl umre yapacaklar, Mekke'de üç günden fazla kalmayacaklar ve kimseyle görüşmeyeceklerdi. Ayrıca on yıl haram aylarda ve Mekke'de savaşmayacakiardı. Bu anlaşmadan sonra Peygamberimiz dönüp Medine'ye geldiler, ikinci sene Peygamberimiz tekrar sahabesiyle birlikte birinci senenin umresini yapmak için sefere çıktı. Mü’minler, müşriklerin kendileriyle savaşacaklarını zannederek korktular. Zira mü’minler haram aylarda savaşmayı hoş görmezler, bu aylara hürmet ederlerdi. Allahü teâlâ bu âyeti indirip buyurdu ki: «Ey mü’minler, siz Allah'a muti olun. O'nun yolunda savaşın. Sizinle savaşanlarla beraber haram aylarda ve Harem-i Şerif içinde siz de savaşın. Onlar bozmadıkça siz ahdinizi bozmayın. Allah ahdini bozanları sevmez.»

Bu âyet şu hususa da işaret etmektedir: Sulh yapanların ahidlerinde durmaları vaciptir. Yapılan anlaşma kâfirlerle bile olsa, onlar ahdi bozmadıkça, ahdi bozmak yasaktır. Ancak kâfirlerle yapılan anlaşma mü’minlerin zararına ise o anlaşmayı bozmakta bir mahzur yoktur. Müslümanların aleyhine cereyan eden bir anlaşma geçersizdir. Ona itibar edilmez.

Bu âyet-i kerîme islâm'ı müdafaa için cihadın meşru olduğunu bildirmektedir.

190 ﴿