196

«Haccı da, umreyi de Allah için, tam yapın.»

Haccınızı ve umrenizi Allah için yapın. Bütün erkânını ve şartlarını yerine getirin. Telbiyede Allah'a eş tutmayın. Kâfirlerin ve müşriklerin yaptığı gibi yapmayın. Allah'ın rızası olmadığı şeyleri hacda ve umrede yapmayın. Zira Allah rızası için yapılmayan ibadetler makbul değildir.

Allahü teâlâ âyetin devamında şöyle buyuruyor:

«Herhangi bir sebeple bunlardan alıkonursanız o halde kolayınıza gelen kurbanı gönderin.

Hac ve umre için ihramlandıktan sonra hastalık veya herhangi bir sebeple hac ve umresini yapamayanlara Allahü teâlâ bir kolaylık olmak üzere hac ve umrelerinin yerine Beytullah'a birer kurban göndermelerini beyan ediyor. Bu kurbanlar boğazlanıncaya kadar ihramdan çıkmamalarını ve haccın menasikine uymalarını bildiriyor. Hac ve umreye mani olan engel ortadan kalktıktan sonra gelecek yıl hac ve umreyi kaza edin, yerine getirin, buyuruyor.

Yüce Allah âyetin devamında şöyle buyuruyor:

«Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin.»

İhramda olanlar, kurbanları Mina'ya varıp kesilinceye kadar ihramdan çıkıp traş olmasınlar. Ancak kurbanları kesildikten sonra traş olup ihramdan çıksınlar, îlâhî emir böyledir. Hacc-ı ifrad, Hacc-ı temettü, Hacc-ı kıran için durum aynıdır.

Allahü teâlâ hac âyetinde şöyle buyuruyor:

«Artık içinizden kim hasta olur yahut başından bir esiyyeü bulunursa ona oruçtan, ya sadakadan yahut da kurbandan fidye (vaciptir) .

Bu âyet-i celilenin nüzul sebebi şöyledir: Kâ'b İbni Acuze Beytullah'a hac ziyaretine gitmek için ihrama girer, ihramlı iken başında haşerat oluşur. Bu haşerat kendine eziyet verir. Durumu öğrenen Peygamberimiz sorar, Kâ'b, bunların kendine eziyet verdiğini söyler. Peygamberimiz «traş ol!» cevabını verir. Fakat buna mukabil altı kişiyi yedir, şayet buna gücün yetmezse üç gün oruç tut. Bunu da yapamazsan bir koyun kurban et, der.

Allahü teâlâ Peygamberinin hükmünü tasdik etmek için bu âyet-i celileyi indirir: «îhramlıyken av avlayanlar, traş olanlar, bunlara mukabil fakirlere fidye versinler. Eğer buna güçleri yetmiyorsa oruç tutsunlar. Bunu da yapamıyorlarsa bir kurban kessinler.»

Allahü teâlâ: 'Siz emin olduğunuz zaman», üzerinize farz ve vacip olan hac ve umrenizi kaza edin, buyurmuştur. Hac ve umreye niyet edip de herhangi bir sebepten yapamayanların ilk fırsatta hac ve umrelerini yapmaları gerekir.

Allahü teâlâ hac âyetinin devamında şöyle buyuruyor:

«Kim hacca kadar umre ile faidelenmek isterse ona kolayına gelen bir kurbanı (kesmek vacip olur)».

Umre için ihrama girip umresini yaptıktan sonra ihramdan çıkarak hac mevsimine kadar Mekke'de kalıp tekrar hac etmek için ihrama girenlerin bir kurban kesmeleri gerekir. Kurban üç kısımdır: Deve, sığır ve koyun.. Deve en yüksek olanı, sığır orta, koyun ise en aşağı olanıdır. En edna olanı koyun olduğu için koyundan kurban kesmek yeterlidir.

Hanefi mezhebine göre sadece umre veya sadece hacc-ı ifrad yapanlara kurban kesmek gerekmez. Hacc-ı temettü ve Hacc-ı kıran yapanların kurban kesmeleri gerekir.

Allahü teâlâ kullarına daima kolay olanı emrederek şöyle buyurmuştur:

«Fakat bulamazsa hac günlerinde üç, döndüğünüz vakit yedi gün olmak üzere oruç tutmak (üzerinize vacip olur ki) bunlar tam on gün eder. Bu, ailesi Mescid-i Haram'da bulunmayanlara aittir. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, cezası en çetin olandır.»

Mekke'nin yerlisi olmayıp da haccedenlerin kurban almaya durumları müsait Olmadığı takdirde ihramlı iken üç, memleketlerine döndükleri zaman da yedi gün oruç tutarlar ki tamamı on gün eder. Bu, kesemedikleri kurbana mukabildir. Çünkü orada kurban kesmek haccın vaciplerinden biridir. Kurban kesme olayı terk edildiği için Yüce Allah kullarına kolaylık olsun diye on gün oruç tutmalar rını emretmiştir. Allah'ın azabından korkun, emirlerini yerine getirin. Ona asla muhalefette bulunmayın. İbadet ve itaatlerinizi tam yapın.

196 ﴿