200 «Sonra hacca ait ibadetlerinizi bitirince atalarınızı andığınız gibi, hattâ daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın.» Bu âyet-i celilenin iniş sebebi şudur: Arapların eskidenberi bir âdetleri vardı. Onlar hac ibadetini ikmal ettikten sonra Mine mescidi ile dağ arasındaki sahada dururlar, babalarının yapmış oldukları iyilikleri ve işleri anlatırlardı. Ve bu işi yaparken büyük bir heyecana kapılırlardı. Ondan sonra dağılıp giderlerdi. Yüce Allah bu âyetinde buyurdu ki: «Siz hac ibadetini ikmal ettikten sonra, sizi yaratan Allah'ı zikredin, anın. Bütün hayırları size ve atalarınıza veren O'dur. Zikre lâyık ancak sizi yaratan Rabbinizdir.» Bazı tefsirciler şöyle demişlerdir: Siz, Âdem atanızı zikrettiğiniz gibi Allah'ı zikredin Zira Yüce Allah, Âdem'i atasız yaratmış ve onun sulbünden de sizleri yaratmıştır Size bütün iyilik ve hayırları veren, her şeyi sizin için yaratan O'dur Bu nimetlere karşılık her an Allah'ı zikretmeniz farzdır. Allahü teâlâ âyet-i celilenin devamında şöyle buyuruyor: «Artık o insanlardan bazıları. Ey Rabbimiz, bize nasibimizi dünyada ver, der ki, onun âhiretten nasibi yoktur.» Mekkeli müşrikler vakfeye durdukları zaman hep dünyalık isterler, servetlerinin çok olmasını arzu ederlerdi. Âhirete ait hiç bir şey istemezler, Allah'a tevbe etmezlerdi. Allahü teâlâ onların âhiretten nasibi olmadığını beyan ederek çok elim bir azaba çarptırılacaklarını bildiriyor. Mü’minler ise hem dünya, hem de âhiret nimetlerini Yüce Allah'tan isterler. |
﴾ 200 ﴿