222

«Sana kadınların ay halini de sorarlar. De ki: O bir ezadır, onun için hayız zamanında kadınlardan aynim. Temizlendikleri vakte kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiler mi o zaman Allah'ın size emrettiği yerden onlara gidin. Her halde Allah hem çok tevbe edenleri sever, hem çok temizlenenleri sever.»

İbn Abbas (radıyallahü anh) bu âyetin nüzul sebebini şöyle açıklamıştır: -Ebud-Dahdâ (radıyallahü anh). Peygamberimize gelerek: «Yâ Resülâllah, hanımlarımız ay hali olduğu zaman, onlara yaklaşalım mı, yaklaşmayalım mı?» diye sorar. Bunun üzerine Allahü teâlâ yukarıdaki âyeti inzal ederek: «Yâ Muhammed, sana kadınların ay halinden sorarlar. Bu durumda onlara yaklaşalım mı, yaklaşmayalım mı? derler. O kan necisdir, hayız müddetince onlara yaklaşmayın. Ancak hayızdan kesilip yıkandıktan sonra veya hayızdan kesilip üzerinden tam bir namaz vakti geçtikten sonra, Yüce Allah'ın size helâl kıldığı yerden onlara yaklaşın» buyurmuştur.

Bazı tefsirciler bu hususta şöyle demişlerdir: Yüce Allah, 'hayızlı iken kadınlardan uzak olun» âyetini inzal buyuranca, bazıları hayızh kadınları evden uzaklaştırmışlar, hayız müddetince' onlardan uzak yaşamışlardır. Bunun üzerine sahabeden bir cemaat Peygamberimize gelerek: «Yâ Resûlâllah, hayız halinde kadınlarımızdan uzak yaşıyoruz, şimdi soğuklar başladı, bizim onlardan ayrı yaşayacak gücümüz ve takatimiz yok, onlar hayızh iken ne yapmamız gerekiyor?» demişlerdir Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de, «onlara, kadınlarınız hayızh iken, onlarla cinsî münasebette bulunmayacaksınız. Evlerinizi terk etmeyeceksiniz. Uzlet sadece hayızh iken onlara yaklaşmamaktır, evi terk etmek değildir. Yüce Allah'ın emri budur» buyurmuş tur.

Allahü teâlâ günahdan ve şirkten tevbe edenleri sever. Emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınanlardan razı olur.

222 ﴿