279

'Eğer böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve Peygambere karşı bir harp olduğunu bilin. Şayet tevbe ederseniz, sermayeniz sizindir. Ne haksızlık yapmış, ne de haksızlığa uğratılmış olmazsınız.'

Siz, şayet ribayı helâl kabul etmiyorsanız, ana paranızdan fazlasını bırakın, ana paranızı alın. Eğer bunu kabul etmez, faiz alırsanız Allah'a ve Resulüne harp ilân etmiş olursun. Hazret-i Allah'a ve Resulüne karşı gelmek, onlara harp ilân etmek sizi helak ve perişan eder. Faizcilik yapmak Allah'a ve Resulüne harp ilân etmektir. Bunun ne büyük bir felâket olduğunu düşünebilenler anlar.

Allahü teâlâ «eğer gerçekten faize tevbe ettinizse, malınızdan verdiğinizi alın. Ne haksızlık yapın ve ne de haksızlığa uğrayın» buyurmuştur, islâm'da eksik almak da, fazla almak da yasaklanmıştır. Yardım Allah içindir, ödünç alıp-vermek de öyledir. Allah için yapanlar, mükâfatlarını göreceklerdir. Faizcilik yapanlar da er-geç cezalarını bulacaklardır.

Faizin yasaklanmasındaki hikmetleri kısaca izah etmekte fayda mülahaza ediyoruz:

1. İslâm'da yasaklanan her şey mutlaka insanlara zararlı olduğu için yasaklanmıştır. Yasaklar üzerinde inceden inceye düşünüldüğünde bu gerçekler ortaya çıkar. Faiz ilk anda sahibi için bir gelir gibi gözükürse de, aslında hiç de öyle değildir. Bunun ahlâki, içtimaî ve iktisadi pek büyük mahzurları vardır. Faizi alan tek taraflı düşünmektedir. İşin, ahlâki, içtimai ve iktisadî yönlerini nazar-ı itibare almamaktadır. İslâm bütün bunları nazar-ı itibare aldığı için faizi yasaklamıştır.

2. Faiz, bir çok kimselerin iktisadi faaliyetlerini azaltır. Elindeki parayı faize yatırır, oradan geçimini temin etmek ister, herhangi bir işle meşgul olmak istemez. Tembelliğe alışır, böyle bir hareket ise ferdi ve içtimâi bir zarardır. Memleket bu gibilerden zarar görür, çalışmayanların sayısı artar, verim düşer, tüketim artar. Bunun için İslâm faizi yasaklamıştır.

3. Faiz, birçok kimseleri ağır bir yük altında bırakır. Borç aldıkları paraları lüzumsuz yerlerde harcarlar. Aldıkları borcun üzerine faiz de binince iki misli olur. Bunun altından kalkamazlar, bu yüzden hem kendileri hem de çoluk-çocukları perişan olur. İslâm toplum fertlerinin sefalete sürüklenmesini istemediği için faizi yasaklamıştır.

4. Faiz, içtimaî yardımlaşmaya muhaliftir. Müslümanlar arasındaki samimiyeti ve birliği bozar. Yardımlaşma ruhunu öldürür, kişileri maddeperest yapar. Müslümanların arasına düşmanlık tohumunu eker, Müslümanları kardeş ilân eden islâm, bunun için faizi yasaklamıştır.

5. Faiz, çok kere borçluyu huzursuz eder. Borçlu, borçlu olmanın huzursuzluğu içinde ezilir durur. Faizcinin karşısında eziklik hisseder, prestiji sarsılır. Ümitsizliğe düşer, ümitsizlik ise insanı felâkete götürür. İslâm toplum fertlerini huzursuz eden her şeyi yasaklamıştır.

6. Faiz, fakirlerin aleyhine olmak üzere, zenginlere büyük bir selâhiyet vermiştir. Bu ise ilâhî adalete ters düşer. İlâhî adalete ters düşen her şeyi Yüce Allah yasaklamıştır.

7. Faiz, ahlâkı dejenere eder, iktisâdi ve içtimâi hayatı bozar. Toplumda büyük bir uçurum meydana getirir. Fakirleri daha da fakirleştirir. Toplumda büyük bir dengesizlik meydana getirir. Bunun için İslâm faizi yasaklamıştır.

8. Faizin haram olmasının da yine bir çok hikmetleri vardır.

Fakat biz bunların hepsini idrâk edemeyiz. Cenâb-ı Hak, alîm ve hakimdir. Her neyi emretmiş ve her neyi yasaklamışsa onda büyük hikmetler vardır. Biz o hikmetleri anlayamayız, onu ancak Allah bilir. Bizim vazifemiz, ilâhi emir ve yasaklara uymamızdır.

279 ﴿