198 «Fakat Rablerinden korkanlar için altlarından ırmaklar akan Cennetler var. Orada ebediyyen kalacaklardır. Allah tarafından konukludurlar. Allah katında olanlar kendileri için daha hayırlıdır.» Yüce Allah sevgili Peygamberine, kâfirlerin durumundan bahsederken şöyle diyor: «Yâ Muhammed, kâfirlerin yeryüzünde gezip, ticaret yapmaları ve refah içinde olmaları seni aldatmasın.» Kâfirler ticaret maksadıyla birçok yerleri dolaşıyorlar ve kazanç temin ediyorlardı. İlk zamanlar Müslümanların sayısı az olduğu için ticaret yapmıyorlar, bu bakımdan biraz zorluk çekiyorlardı. Kâfirlerin durumlarına da asla imrenmiyorlardı. Çünkü bunun geçici olduğunu çok iyi biliyorlardı. Yüce Allah da, kullarını teselli için, kâfirlerin kıyamet günü varacakları yeri ve mü’minlerin mükâfatlarını haber vermiştir. Mü’minler, onların durumlarına imrenmesinler, hallerine sabrederek ebedî saadeti kazansınlar. Müslümanın sabretmesi kafire boyun eğmesi anlamında değildir, Müslüman asla kâfire boyun eğmeyecek, yeri geldiği zaman Allah yolunda düşmanla cihad edecektir. Onun sabretmesi Allah'tan gelen musibetlere karşıdır. Düşmanın zulmüne değildir. Allahü teâlâ, küfredenlerin ne elim bir azaba uğrayacaklarını haber vererek, sevgili Peygamberine şöyle buyuruyor: Kâfirlerin ticaret yapıp mallarından birbirlerine yardımda bulunmaları seni üzmesin. Az bir dünya menfaatinden sonra onların varacakları yer Cehennemdir. O ne kötü döşektir. Onların malları ve ticaretleri asla kendilerine fayda vermeyecektir.- Fakat Allah'a îman edip, şirkten ve küfürden sakınanlar, Rablerinden korkanlar ve Allah'a itaat edenler için ağaçlarının ve köşklerinin altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır. Onlar orada ebediyyen kalacaklardır. Allah katında olanlar kendileri için daha hayırlıdır. Ancak Allah katındaki nimetler daimidir, diğerleri geçicidir. |
﴾ 198 ﴿