9 «Arkalarında aciz ve küçük evlâdlar bıraktıkları takdirde gadre ve zulme uğrayacaklar dîye onlara karşı endişe edenler haksızlıktan korksunlar. Ve Allah'tan sakınsınlar. Sözü de dosdoğru söylesinler.» Bu âyet-i celîle yetimlerin haklarına en ince noktasına kadar riayet edilmesini emrediyor. Yetimlere velilik ve vasilik edenler, kendi ölümlerinden sonra çocuklarının perişan olmasından korktukları gibi, yetimleri' de perişan olmasından korksunlar. Yetimleri ve mallarını kendi gocukları gibi korusunlar, ölüm döşeğinde olan adama «Sen malını kendin için harca, geride kalanları düşünme, onlara bırakacaksın da ne olacak, rızkı veren Allah'tır» demesinler. Ölüm döşeğinde olan adama şöyle tavsiyede bulunsunlar: -Malının bir kısmını kendin için vasiyet et, bir kısmını da çoluk-çocuğuna bırak ki, onlar senden sonra yokluğa düşüp perişan olmasınlar, «ölüm döşeğinde olan adama tavsiyede bulunanlar, onun yerine kendilerini koyarak hareket etsinler. Kendileri için hoş görmedikleri şeyi, onun için de hoş görmesinler. Daima hakkı söyleyerek Allah'tan korksunlar. Âhiret yolculuğuna çıkan adamın yanında bulunanlar kelime-i şehadet getirsinler. Ölüm döşeğine düşenin yanında Kelime-i Şehadet getirmek, onun da Kelime-i Şehadet getirmesine sebep olur. Son anda Kelime-i Şahadet getirenler, imanlarını kurtarmış ve Rahmet-i îlâhiye nail olmuşlardır. Kelime-i Şehadet getirirken can çekiştiren kişimi zorlamamak gerekir, olur ki, zorlama esnasında ağzından bir inkar sözü çıkar - Allah korusun - küfür içinde gider, ölüm döşeğime düşen kişinin yanında âdabına uygun olarak Kelime-i Şehadet getirilir, üzerine Yasin okunur ve ağzına su verilir. Fakat zamanımızda bunlar tamamen ihmal edilmiştir. Halbuki ölüm döşeğinde yatan kimsenin en çok muhtaç olduğu şey bunlardır. |
﴾ 9 ﴿