88 «Niçin hâlâ münafıkların küfürde olduğunu ittifakla kabullenmeyip, iki fırkaya ayrılıyorsunuz? Allah onları yaptıklarından dolayı başaşağı etmiştir. Allah'ın saptırdığını siz mi yola getirmek istiyorsunuz? Allah'ın saptırdığı kimseye sen asla yol bulamazsın.» Bu âyet-i celile münafıklardan yedi kişi hakkında nazil olmuştur. Münafıklar Mekke'den Medine'ye gelerek Peygamberimizle beraber bir kaç gün kalmışlardı. Bilâhare geldiklerine pişman olup, birbirlerine «Biz, Muhammed'den izin isteyelim ve geri Mekke'ye gidelim, babalarımızın diniyle meşgul olalım» demişler ve gelip Peygamberimize «Yâ Resûlallah bize bu Medine'nin havası iyi gelmedi. İzin ver de Mekke'ye gidelim ve dinimiz üzere kalalım» demişlerdi. Peygamberimiz de bunların isteklerini kabul etmiş ve kendilerine izin vermişti. Peygamberimizin yanından ayrılan o münafıklar Mekke'ye gidip, müşriklerle birleşmişler ve küfürlerini ilân etmişlerdi. Daha sonra müşriklerle birlikte ticaret yapmaya başlamışlardı. Münafıklar bir ara ticaret maksadıyla Şam'a giderken durum Müslümanlar tarafından öğrenilir ve yolları kesilir. Malları ellerinden alınır, kâfir oldukları için öldürülmek istenilir. Fakat Müslümanların bir kısmı, onların da Müslüman oldukları gerekçesiyle buna mani olmak istemişler. Zira Müslümanların bir kısmı o münafıkların dinlerinden döndüklerini bilmiyorlardı ve onun için de onları müdâfaa ediyorlardı. Halbuki diğer Müslümanlar onların dinlerinden döndüklerini çoktan öğrenmişlerdi. Bunun için de onların yollarını kesip, mallarını ellerinden alıp, kâfir oldukları için, de öldürmek istiyorlardı. Böylece münafıklar hakkında karar verme hususunda Müslümanlar ikiye ayrılmışlardı. Allahü teâlâ onların nifak ve küfürlerini mü’minlere beyan etmek için bu âyeti inzal ederek şöyle buyurmuştur: -Ey müminler, niçin hâlâ münafıkların küfürde olduğunu ittifakla kabullenmeyip, iki fırkaya ayrılıyorsunuz? Allah onları zelil edip, nifaklarından sonra tekrar eski küfürlerine döndürmüştür. Allah'ın saptırdığım siz mi yola getirmek istiyorsunuz? Allah'ın saptırdığı kimseye sen asla yol bulamazsın.» Allah'ın saptırdığın: kimse hidayete erdiremez. Onu hidayete ancak Allah erdirir. Bu âyetle küfürde ısrar edenlerin hidayete eremeyecekleri, ancak küfürden dönüp, hakkı kabul edenlerin hidayete erecekleri bildirilmektedir. |
﴾ 88 ﴿