125 «İyilik yaparak kendisini Allah'a teslim eden ve İbrahim'in tevhid dinine uymuş olan kimseden daha güzel din sahibi kim olabilir Allah İbrahim'i dost edinmiştir.» Allah'ın rızasını kazanmak için iyilik yaparak, kendini Allah'a teslim edip, İslâm dinini kabul eden kimseden daha güzel din sahibi kim olabilir? Zira Allah katında en son ve en makbul olan din İslâm'dır. İslâm'dan başka hiçbir din Allah katında geçerli değildir. Çünkü İslâm tevhid dinidir. Bütün peygamberler de, Hazret-i İbrahim de tevhid dini üzeredirler. Yüce Allah, Hazret-i İbrahim'i kendisine dost edinmiştir. Allahü teâlâ'nın Hazret-i İbrahim'i kendisine dost edinmesinin sebebi şudur: O zayıfları, yoksulları, kimsesizleri, yetimleri ve fakirleri yedirir, giydirirdi. Onlara yardım eder ve gözetirdi. Bir defasında elinde yeteri kadar yiyecek kalmamış, Mısır'da bulunan bir dostuna, ödünç zahire almak üzere develerle birlikte hizmetçilerini göndermişti. Hizmetçiler Mısır'a varırlar, İbrahim (aleyhisselâm)'in dostunu bulurlar ve durumu kendisine anlatırlar. Adam, elindeki zahirenin mahsul çıkıncaya kadar yetmeyeceğini bahane eder ve bir şey vermez. Onlar da elleri boş geri dönmek zorunda kalırlar. Mısır'dan elleri boş çıkan Hazret-i İbrahim'in adamları halkın dedikodusundan çekindikleri için, İbrahim (aleyhisselâm)'in huzuruna böylece gelmek istemezler ve yolda gelirken boş çuvalları ince kum ile doldururlar ve develere yüklerler. Böylece İbrahim (aleyhisselâm)'in makamına gelirler, develerini yıkarlar, üzüntülerinden her biri bir yere gider. İçlerinden biri gelip durumu Hazret-i ibrahim'e bildirir. İbrahim (aleyhisselâm) buna çok üzülür, evine gelir ve yatar. Uykuda iken cariyeleri kapıda dolu olan çuvallardan birini açarlar, içinden bir miktar un alırlar ve ekmek yaparlar. Hazret-i İbrahim uykudan uyandıktan sonra, ona bir sofra hazırlarlar, İbrahim (aleyhisselâm) bu duruma şaşırır ve unun nereden alındığım sorar. Onlar da «dostunuzdan gelen çuvallardan aldık» derler. O zaman Hazret-i İbrahim onlara «Bu Mısır'daki dostumuzdan değil, gerçek dostumuzdandır» cevabını verir. Gerçekten Allahü teâlâ, onu dost tutunmuştur. Allah'ın rızasını kazanmak için infak edenler, yoksulları gözetenler, salih amel işleyenler, Yüce Allah tarafından böyle mükâfatlandırılır. Allahü teâlâ, kendisine itaat eden kullarını hiçbir zaman mahrum bırakmaz. Onlara ummadıkları yerden rızıklar halk eder. Yeter ki kul, Allah'ına tam manâsıyla teslim olsun, O'nun ipine sımsıkı sarılsın. Yüce Allah'ın Hazret-i İbrahim'i dost edinmesinin sebeplerinden biri de şudur: Meleklerden bir kısmı, insan suretine girip İbrahim (aleyhisselâm)'e misafir olurlar. İbrahim (aleyhisselâm), misafirleri için semiz bir hayvan keser ve etini kendilerine ikram eder. Ancak onlar bu ikramı kabul etmezler. İbrahim (aleyhisselâm) sebebini sorar. Misafirler «Biz parasını vermediğimiz bir şeyi yemeyiz» derler. Hazret-i İbrahim, onlara «Bunun parası yemeğe başlarken demenizdir» der bitirdikten sonra da İbrahim (aleyhisselâm)'den bu sözleri duyan melekler birbirine «Bu zat Allah'ın dostluğuna lâyıktır» derler. Sonra Hazret-i İbrahim'in huzurundan ayrılıp giderler. İbrahim (aleyhisselâm)'in Allah'a dostluğunun bir sebebi de şudur: Kâfirlerin reisleri gelip İbrahim (aleyhisselâm)'e misafir olurlar. İbrahim (aleyhisselâm), onlara görülmemiş bir şekilde iltifat ve ikramda bulunur. Onlar bu ikram karşısında şaşırıp kalırlar, yaptıklarına mahcup olurlar ve Hazret-i İbrahim'e şöyle derler: «Bizim görebileceğimiz herhangi bir ihtiyacın var mı? Şayet böyle bir ihtiyacın varsa derhal yapahm.» Bunun üzerine İbrahim (aleyhisselâm) onlara asil bir cevap verir: «Evet sizden bir isteğim var. Bir def acık olsun başınızı yere koyun, Allah'a secde edin» der. Onlar bu istek karşısında derhal secdeye kapanırlar. Bu sırada Hazret-i İbrahim ellerini kaldırır: «Ey Rabbim, ben elimden geleni yaptım sana secde ettirdim, bunlara lâyık olanı ver» diye dua eder. Allah onların gönlüne hidayet verir, küfürden kurtarır. Böylece onlar Hazret-i İbrahim'in duasıyla imana gelir ve tevhid dinine girerler. Hazret-i İbrahim'in onlara yapmış olduğu ikram, onların imana gelmesine sebep, kendisinin de, Allah'ın dostluğunu kazanmasına vasıta olur. Hazret-i Cabir, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle söylediğini rivayet etmiştir: «Allahü teâlâ Hazret-i İbrahim'i üç şeyden dolayı dost edinmiştir: 1- Hazret-i İbrahim herkese ikram ettiği, yani cömert olduğu için. 2- Gördüğü herkese selâm verdiği için. 3- Geceleyin herkes uykuya daldığı zaman kalkıp ibadet ettiği için.» Her kimde bu üç özellik bulunursa Allah'ın dostluğunu kazanmış olur. Allah'ın dostluğunu kazanmak bunlara için riayet etmek gerekir. |
﴾ 125 ﴿