100

«De ki: "Helâl ile haram -haram şeylerin çokluğundan hoşlan san bile - müsavi değildir." Ey akıl sahipleri Allah'dan korkun ki kurtuluşa er esiniz.»

İmam-ı Kelbî'ye göre bu âyet Yemâme hacıları hakkında nazil olmuştur: Onlar Şureyh ibn Dubâ'nın mallarını almak istemişler, Yüce Allah, onları Şureyh'in mallarını almaktan nehyederek şöyle buyurmuştur: «Ey iman edenler, onun malını almanız haramdır. Haram olan şeylerin çokluğundan hoşlansanız bile, başkalarının mallarını almak haramdır.» Yüce Allah mü’minlere haksız yere başkalarının mallarını almayı ve yemeyi yasak ve haram kılmıştır. Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: «Yâ Muhammed, de ki: "Helâl ile haram bir değildir." Ey akıl sahipleri Allah'dan korkun ki felaha eresiniz.» Haram yemenin çok kötü olduğunu Yüce Mevlâ beyan ediyor. Ey akıl sahipleri haram, yemekten ve haram olan şeyleri helâl saymaktan Allah'dan korkun. Şayet Allah'dan korkar ve haram yemekten sakınırsanız kurtuluşa ve felaha erersiniz. Haram yiyenler ve çeşitli bahanelerle haramı helâl sayanlar asla kurtuluşa ve felaha ulaşamazlar. Gerçek Müslüman bile bile başkasının malından zerre kadar bile yemez.»

İmam-ı Dahhâk (radıyallahü anh) şöyle demiştir: «Haram maldan yapılan hayır Allah indinde asla kabul olmaz. Kim ki haram maldan hayır yapar da karşılığında sevap beklerse kâfir olur. Ancak helâl maldan yapılan hayır Allah indinde kabul olur. Zira Allah temizdir, temiz maldan yapılan hayrı kabul eder. Helâl maldan yapılan zerre kadar hayır Allah katında dağ gibi olur. Haram maldan yapılan dağ gibi hayrın ise Allah katında zerre kadar bile hükmü yoktur. Mü’minlerin buna çok dikkat etmesi gerekir.

100 ﴿