5

«Gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Fakat yakında onlara ne ile alay etmekte olduklarının haberleri gelecektir.»

Bu âyet-i celilenin nüzul sebebi şudur: Mekke'li müşrikler Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek «Yâ Muhammed, bize senin peygamber olduğunu tasdik eden bir alâmet göster de, Rabbine iman edelim ve seni tasdik edelim» derler. Bunun üzerine Peygamberimiz «Nasıl bir alâmet istiyorsunuz?» diye sorar. .'"Müşrikler de «Şayet peygamber isen dua et de ay iki parçaya ayrılsın» derler. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de ellerini kaldırarak Rabbine dua eder. Rabbi duasını kabul eder ve ay iki parçaya ayrılır: Onlar ayın ikiye ayrıldığını gözleriyle görürler. Fakat yine iman etmeden oradan ayrılıp giderler, «Bu bir sihirdir» derler. Bunun üzerine Allahü teâlâ yukarda geçen âyeti inzal ederek şöyle buyurmuştur: «Böyle iken onlara Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldi mi, mutlaka ondan yüz çevirirlerdi.» Müşrikler daima hakkı inkâr etmişlerdir.

Bazı tefsirciler, «Bu alâmetten maksad ayın ikiye bölünmesidir» demişlerdir. Bir kısım tefsircilere göre ise, bu alâmetlerden maksad, göklerin, yerin, ayın, yıldızların, güneşin, nurun, karanlıkların yaratılmasıdır ki, bunlar Allah'ın birliğine delâlet etmektedirler. Kâfirler onları görürler de yine Allah'ın birliğini inkâr ederler. Kur'an'ın Allah tarafından gönderildiğini kabul etmezler. Onlar Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile alay ederek şöyle demişlerdir: «Bu, Allah kelâmı değildir, onu sen uydurdun, düzdün.» Halbuki Kur'an-ı Azîmüşşân kendilerine meydan okumuş, onlar da Kur'an'ın azameti ve belagatı karşısında dona kalmışlardır. O kâfirler alay ve istihzalarının cezasını pek yakında göreceklerdir. Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de onların nasıl bir azaba uğrayacaklarını bildirmiştir.

5 ﴿