33

«Oysa, sen içlerinde iken Allah onlara azab etmez. Onlar istiğfar ederlerken de Allah yine; onları azablandırıcı değildir.»

Nadr ibn Haris, Allahü teâlâ'nın üzerlerine azab indirmesini istemişti. Çünkü arkadaşlarıyla birlikte Kur'ân-ı Kerîm'in Allah tarafından gönderildiğine inanmıyorlar, üzerlerine bir azabın inmesini istiyorlardı. Yüce Allah Mearic sûresinin birinci âyetinde «isteyen biri, inecek azabı istedi» buyurarak, kâfirlerin elim bir azaba uğrayacaklarını bildirmiştir. Nitekim Bedir muharebesinde istedikleri başlarına gelmiş ve kâfirlerin ileri gelenlerinden yetmiş kişi öldürülmüştür.

Said ibn Cabir (radıyallahü anh) şöyle demiştir; «Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Bedir'de Nadr İbn Haris, Tamaa ibn Addi ve Akabe'yi esir ederek öldürmüştür. Sahabeden Mikdad (radıyallahü anh), Haris'i esir ederek Peygamberimize teslim etmiştir. Bir müddet sonra gelip «Ey Allah'ın Resulü, esirimi bana ver» demiştir. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de «Ey Mikdad, esirin Allah ve Resulünün rızası için beni bırakın» der, sen buna ne dersin?» buyurmuştur. Mikdad «Ey Allah'ın Resulü, esirimi eviyle birlikte bana ver» der. Bunun üzerine Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) «Ey Rabbim, Mikdad'ı fazlın ile gani kıl» diyerek, ona dua etmiştir. Peygamber'in kendisine dua ettiğini gören Mikdad «Ey Allah'ın Resulü, ben senden bunu istiyordum. Sen de istediğimi yaptın» demiştir. Bunun üzerine Allahü teâlâ bu âyeti inzal ederek şöyle buyurmuştur: 'Oysa, sen içlerinde iken Allah onlara azab etmez. Onlar istiğfar ederlerken de Allah yine onları azablandıncı değildir.»

Onlar Yüce Allah'dan azab istedikleri zaman Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) içlerindeydi. Allahü teâlâ hiç bir kavme peygamberleri arasında iken azab göndermemiş, ancak peygamberini helak edeceği kavmin içinden çıkardıktan sonra azabını göndermiştir." Yine Yüce Allah, iman edip, tevbe-i istiğfar ederek namaz kılan bir topluma da asla azab etmez.

Ebû Musa Eş'ari (radıyallahü anh) şöyle demiştir: «Yeryüzünde halkı azabtan koruyan iki şey vardır. Bunlarla halk azabtan korunur. Biri peygamberlerdir. Peygamberler kavimleri içinde oldukları müddetçe, Allahü teâlâ o kavme azab etmez. Biri de tevbe-i istiğfardır. Yüce Allah tevbe-i istiğfar eden kullarına istiğfar ettikleri müddetçe azab etmez. Peygamberler kavimleri içinden alındığı için, yeryüzünde sadece biri kalmıştır ki, o da tevbe-i istiğfardır.»

33 ﴿