55

«Yûsuf: "Beni memleketin hazinelerine memur et. Çünkü ben koruyup yönetmesini iyi bilirim" dedi.»

Mısır Meliki Reyyan, Yûsuf (aleyhisselâm)'a 'Seni kendime müsteşar edineceğim» deyince, Yûsuf (aleyhisselâm) da «Beni memleketin hazinelerine memur et. Çünkü ben muhafaza etmesini, yönetmesini ve yerinde harcamasını çok iyi bilirim' demiştir. Yûsuf (aleyhisselâm)'un hazine bakanlığını istemesi halkın selâmeti içindir. O, bolluk yıllarında mahsulün çoğalmasını, muhafazasını, ihtiyaçtan fazlasının harcanmamasını çok iyi biliyordu. Şayet mahsulün bol olduğu yıllarda tedbir alınırsa, kıtlık yıllarında halk sefalete, yokluğa düşmez. Tedbir alınmadığı takdirde halk sefalete, yokluğa düşer perişan olur. Bunun için Yûsuf (aleyhisselâm) hazine bakanı olmak istemiştir. Buna göre mahsulün bol olduğu yıllarda gereken tedbiri alacak, kıtlık yıllarında halkın sefalete ve yokluğa düşmesini önleyecektir. Hazine bakanı olduktan sonra da gereken tedbiri almıştır.

Rivayete göre Mısır Kralı Reyyan, sabah kahvaltısı yapmaz, onun yerine öğle yemeği vermiş. Kıtlık baş gösterdiği günün sabahı kral erkenden acıkır, yemek ister, hemen yemeği gelir, kral şaşınr. Bu yemeğin anında nasıl hazırlandığını sorar. Aşçılar Yûsuf (aleyhisselâm)'un emriyle geceden hazırladıklarını söylerler, Yûsuf (aleyhisselâm), o sabah kralın erkenden acıkacağını hisseder ve kalkmadan yemeğini hazırlatır. Kral bu manzara karşısında onun ne kadar ileri görüşlü ve üstün kabiliyetli olduğunu bir kez daha anlar ve şöyle der: -Bugünden itibaren' Mısır'ın meliki Yûsuf'tur. Kimin sultanla bir işi olursa Yûsuf'a gitsin, durumunu ona arzetsin. Bugünden itibaren sultan odur.»

55 ﴿