RA'D SÛRESİ Bu sûre-i celile Kur'ân-ı Azîmüşşân'ın on üçüncü sûresi olup, Mekke-i Mükerreme'de nazil olmuştur. Kırk üç âyettir. Bu sûrede yıldırım ve şimşekten bahsedildiğinden dolayı, yıldırım anlamına gelen «RA'D» ile isimlendirilmiştir. 1 «Elif, Lâm, Mim, Râ. Bunlar kitabın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır. Fakat insanların çoğu inanmazlar.» İbn Abbas (radıyallahü anh)'a göre bu âyet-i celîlenin anlamı şudur: Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: «Göklerin ve yerin Halikı benim. Göklerde, yerde ve bu ikisinin arasında ne varsa, insanların bilmedikleri ve görmediklerini ben bilir ve görürüm. Benim bilgimden hiçbir şey gizli kalmaz.» Bazı tefsircilere göre, Elif, Lâm, Mim, Râ, bir kasemdir. Allahü teâlâ bunlarla yemin etmiştir. Elif, Allah'a; Lâm, Cebrail'e; Mîm, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Kur'an'a işarettir. Buna göre mânâ şöyle olur: Allah, Cebrail'i Muhammed'e hak ile gönderdi. Bunlar kitabın âyetleridir. Yâ Muhammed, sana Rabbinden indirilen haktır. Sen onunla amel et ve hükümlerine tâbi ol. Fakat insanların çoğu bunun Allah kelâmı olduğunu tasdik edip inanmazlar. Allahü teâlâ, bundan sonra akıl sahiplerinin, kendisinin Hâlik-ı Zülcelâl olduğunu anlayıp tasdik etmeleri için kudretine delâlet eden delilleri zikretmiştir. |
﴾ 1 ﴿