|
14 «Onlardan sonra da yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlar içindir.» İman etmeyen kavimler peygamberlerine şöyle demişlerdir: «Ya bizim dinimize dönersiniz veya sizi memleketimizden çıkarırız, başka şekilde sizi barındırmayız.» Onların bu tehdidine karşı Allahü teâlâ peygamberlerine şöyle buyurmuştur: «Yemin olsun ki, biz o kâfirleri helak edeceğiz. Onları helak ettikten sonra sizi onların yerlerine ve yurtlarına yerleştireceğiz. Bu mükâfat iman edip emirlerimize itaat edenler içindir.» Yüce Allah iman etmeyenleri helak edip, iman edenleri onların yerlerine ve yurtlarına yerleştirmiştir. Bu lütuflar, iman edip Allah'tan korkanlar içindir, işte Allahü teâlâ iman edenleri hem dünyada, hem de âhirette böyle mükâfatlandırır. Ubey ibn Kâ'b (radıyallahü anh) şöyle demiştir: «İman etmeyenler kıyamet günü hesap vermeden önce üç yüz yıl ayakta bekleyeceklerdir. Onlara asla oturma müsaadesi verilmeyecektir. Mü’minlerin hesabı ise ancak bir namaz vakti kadar sürecek, hesapları hemen görülecektir.» Mansûr (radıyallahü anh) da şöyle rivayet etmiştir: «Bir gün Abdullah ibn Ömer'in yanındaydık. Abdullah ibn Mes'ûd'un şöyle dediğini söyledi: «Kıyamet günü halk o kadar terleyecek ki, ter dudaklarına kadar çıkacak ve o terin içinde yüzeceklerdir.» Abdullah bin Ömer, bu kafirlerin halidir, mü’minlerin nasıl olduğunu biliyor musunuz?» der. Biz de «Allah bilir» dedik. Abdullah -Allah, Abdurrahman’ın babasına rahmet etsin. O, size hadîsin evvelini haber vermiş, sonunu haber vermemiştir. Kıyamet günü mü’minler seriyyeler üstünde otururlar. Üzerlerine bulut gelip onları gölgeler, onlar kıyametin dehşetinden ve sıcaklığından asla etkilenmezler.» Yüce Allah bundan sonra kafirlerin başlarına gelecek olan durumları şöyle beyan etmiştir. |
﴾ 14 ﴿