|
17 «Onu yudum yudum alacak ama yutamayacaktır. Her taraftan ona ölüm geldiği halde ölemeyecektir. Ve arkasından ölümden daha da ağır bir azab gelecektir.» Peygamberler Allahü teâlâ'dan kavimlerine karşı yardım isterler. Kavimleri de Allah'tan yardım talep ederek şöyle derler: «Ey Rabbimiz, peygamberlerin bize haber, verdiği azab gerçekse, o azabı gönder ki görelim.» Bu durum karşısında her iki taife de, yani peygamberler ve kavimlerinden olup kendilerine iman etmeyenler Allah'tan yardım isterler. Fakat kavimleri azgın ve inatçı oldukları için iman etmediklerinden dolayı en büyük ziyana uğrarlar ve istedikleri azab üzerlerine gelir, onları helak eder. Onlar kibirlerinden dolayı kendilerini üstün kabul ederek peygamberlerine iman etmemişler, iman edenleri de hor görmüşlerdir, İşte bundan dolayı hüsrana uğramışlar, inkâr ve küfürlerinin cezalarını daha dünyada iken dünyada görmüşlerdir. Yüce Allah onları dünyada helak ettiği gibi, âhirette de içinde ebedî kalacakları cehennemi hazırlamıştır. Orada içecekleri irinli sudur. Onu yudum yudum alacaklar, fakat içemeyeceklerdir. Her taraftan kendilerine ölüm geldiği halde ölemeyeceklerdir. İşte kıyamet günü kâfirlere verilecek olan ceza budur. Âyet-i celîlede geçen «anid» kelimesinden maksat, Allah'ın emirlerine itaat etmeyerek hak yoldan çıkmaktır, İşte ilâhî azab bunlar için hazırlanmıştır. Kâfirler cehennem azabı içinde iken kurtulmak için her an ölümü arzu edecekler, fakat cennet ve cehennemde ölüm olmadığı için arzuları yerine gelmeyecek ve bu cezayı ebedî olarak çekeceklerdir. İçinde bulundukları bu azabtan bir an bile kurtulamayacaklardır. Bu ceza kâfirlerin işlemiş oldukları amellerin karşılığıdır. Nitekim Yüce Allah Kur'ân-ı Kerim'de bunu şöyle beyan ediyor: «Onu yudum yudum alacaklar ama yutamayacaklardır. Her taraftan onlara ölüm geldiği halde ölemeyeçeklerdir. Ölümden daha ağır bir azab gelecektir.» |
﴾ 17 ﴿