5

«Birinci bozgunculuğunuzun vakti erişince, üzerinize pek güçlü olan kullarımızı salacağız. Onlar memleketlerinizde her köşeyi kontrollerine alacaklar. Bu, yerine gelecek bir vaaddir.»

Bugüne kadar yeryüzünden gelip-geçen kavimlerin içinde en azgın ve en isyankâr olanı İsrailoğullarıdır. Allahü teâlâ, onların yeryüzünde iki defa fesad çıkarıp bozgunculuk yapacaklarını Tevrat'ta bildirmiştir. İsrailoğulları yeryüzünde bozgunculuk yapmakla da kalmamışlar, kibirlendikçe kibirlenmişler ve haddi aşmışlardır. Kibirlerinin ve bozgunculuklarının cezasını en ağır şekilde ödemişlerdir. Çıkardıkları ilk fesat, Tevrat'ın hükümlerini değiştirip Allah'ın emirlerine muhalefet etmeleri, Zekeriyya (aleyhisselâm)'yı öldürmeleri, Ermiyâ (aleyhisselâm)'yı hapsetmeleri ve türlü mâsıyetler işlemeleridir. İsrailoğullarının yeryüzünde çıkarmış oldukları fesad ve bozgunculuklarının cezası olarak Yüce Allah onların üzerine Buhtunnasr'ı musallat kılmıştır. Buhtunnasr Bâbil'den ordusu ile gelir, Kudüs'ü istilâ eder, İsrailoğullarından kırk bin kişiyi katleder, geri kalanları da esir alarak memleketine götürür, Buhtunnasr'ın ölümüne kadar yetmiş yıl esir hayatı yaşarlar. Buhtunnasr ölünce, Hemedan'lı Güreş adında bir kumandan Bâbil'i istilâ eder ve oraya yerleşir. İsrailoğullarından bir kadınla evlenir, kadının isteği üzerine Güreş onları serbest bırakır ve Kudüs'e gönderir. Esaretten kurtulan İsrailoğulları bir müddet peygamberlerine itaat ederler, yeryüzünde fesad ve bozgunculuk çıkarmazlar. Fakat çok geçmeden başlarına geleni unuturlar, tekrar eski durumlarına dönerler, Yahya (aleyhisselâm)'yı katlederler. Bu defa Yüce Allah, onlara daha şiddetli bir azap tattırmak için Rum kumandanlarından İsbisyanuş'u başlarına musallat eder. Bir kaç yıl onun esareti altında yaşarlar, ölünce yerine oğlu Tattayyuş geçer. Tattayyuş, İsrailoğullarına görülmemiş bir eza-cefa yapar, yüz seksen bin kişi öldürür, yüz seksen bin kişiyi de esir eder ve Beyt-i Makdis'i yakar yıkar, Kudüs'ü harabeye çevirir. Hazret-i Ömer Kudüs'ü alana kadar bu harabelik devam eder, Halife'nin Kudüs'ü fethiyle yeniden imar edilir.

Âyet-i celiledeki bu hitap Mekke'lileredir. Bu musibet, onların dedelerinin başına gelmiştir. Dolayısıyla onlar ikaz edilir ve denilir ki: Ey kâfirler, eğer siz bütün bunlardan ibret alıp iman etmezseniz, babalarınızın başına gelen felâket ve musibetler sizin de başınıza gelecektir. Şayet iman eder, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmazsanız, iman edenlerin kurtulduğu gibi siz de kurtulursunuz. Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: «İsrailoğullarına kitapta: «Doğrusu yeryüzünde iki defa bozgunculuk yapacak ve kibirlendikçe kibirleneceksiniz» diye bildirdik. Birinci bozgunculuğunuzun vakti erişince, üzerinize pek güçlü olan kullarımızı salacağız. Onlar memleketlerinizde her köşeyi kontrollerine alacaklar. Bu, yerine gelecek bir vaaddir.» Allahü teâlâ, azan ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaran kullarının müstehak oldukları musibetini verir. Bazan, da tevbe edip ıslâh olmaları için bu musibeti bir süre tehir eder.

5 ﴿