10

«Hani o yiğitler mağaraya sığınmışlardı da: Rabbimiz, bize katından rahmet ver, işlerimizde başarılı kıl demişlerdi.»

Dekyanus'un zulmünden kaçarak mağaraya sığman o imanlı ve yiğit gençler, Rablerine şöyle dua ve niyaz ederler: «Rabbimiz, bize katından rahmet ver, İslâm üzere bizi sabit kıl, bizi bu sıkıntıdan kurtar, bizi işlerimizde başarılı kıl.» Onların Dekyanus'dan kaçışı imanlarını kurtarmak içindi. Bundan dolayı mağaraya sığınmışlar, her şeylerini terk etmişlerdi. Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: «Hani o yiğitler mağaraya sığınmışlardı da: Rabbimiz, bize katından rahmet ver, işlerimizde başarılı kıl demişlerdi.»

İbn Abbas (radıyallahü anh)'ın rivayetine göre, bunlar yedi kişidir. Dekyanus'un zulmünden kaçarlar, yolda giderken rastladıkları çobanın köpeği de peşlerine takılır, sabaha kadar giderler. Sabahleyin dağdaki bir mağaraya girerler, köpekleri de mağaranın önünde yatar. Orada günlerini oruç, ibadet, zikir ile geçirmeye devam ederler. Yiyeceklerini de içlerinden Yemliha isminde cesur, becerikli bir arkadaşlarına teslim ederler, o bu işi organize eder. O esnada Dekyanus da başka bir şehre gider. Yiyecekleri bittiği zaman Yemliha dilenci kıyafetinde şehre gider ihtiyaçlarını alır ve kimseye belli etmeden mağaraya, arkadaşlarının yanına döner. Günler böyle geçer gider. Yemliha yine bir gün şehre iner. Dekyanus'un döndüğünü ve halkı puta tapmaya zorladığını, tapmayanları öldürdüğünü öğrenir, çok üzülür gizlice geri döner gelir. Durumu arkadaşlarına haber verir, onlar ağlayarak secdeye kapanırlar, dua ve niyaz ederek o zalimin fitnesinden ve zulmünden Allah'a sığınırlar. İşlerim O'na havale ederler. Yemliha’nın ikazı üzere secdeden kalkarlar, ihtiyaçlarını giderirler, karınlarını doyururlar, o gece kendilerini uyku basar, böylece uyuya kalırlar.

10 ﴿