| 15 «Doğduğu gün de, öleceği gün de ve dirileceği gün de ona selâm olsun.» Yahya (aleyhisselâm) muayyen bir yaşa geldikten sonra Allahü teâlâ ona şöyle vahyeder: «Ey Yahya! Tevrat'a kuvvetle- sarıl ve onunla amel et.» Yüce Allah, ona daha çocuk yaşta iken hikmet, şefkat ve nübüvvet vermiştir. İbn Abbas (radıyallahü anh) bunu şöyle açıklar: «Allahü teâlâ, Yahya'ya üç yaşında hikmet ve nübüvvet vermiştir. İnsanları Rablerine imana davet için Allah ona şefkat, merhamet ve kalb yumuşaklığı bağışlamıştır.» O, ihlâsla Rabbine ibadet eder ve O'ndan sakınır. Hiçbir zaman O'nun emirlerine isyan edip günah işlemez. Yahya (aleyhisselâm) anasına babasına karşı da hürmet ve tevâzûda asla kusur etmemiş, onlara ihsanda bulunmuş ve gönüllerini almıştır. Yüce Allah onu şöyle taltif etmiştir: «Doğduğu gün de, öleceği gün de ve dirileceği gün de ona selâm olsun.» Süfyan ibn Uyeyne şöyle demiştir: İnsanoğlu için en dehşetli an bu üç vakittir. Doğum ile bir mekândan başka bir mekâna çıkar ve yeni bir hayat başlar. Öleceği an da en zor anıdır. Çünkü can bedenden ayrılmaktadır, bu iki sevgilinin birbirinden ayrılması elbette kolay bir şey değildir. Bir sineğin bile can verirken ne kadar ızdırap çektiği hepimizin malûmudur. İnsan kıyamet günü dirildiği zaman en dehşetli anı o vakittir. Çünkü herkes kendi başının derdine düşer. Yaptıkları karşısına çıkar, ameliyle başbaşa kalır. İşte insanın en dehşetli anı bu üç vakittir. Bundan dolayı Yüce Halik «doğduğu gün de, öleceği gün de ve dirileceği gün de ona selâm olsun» buyurmuştur. Bundan sonra Hazret-i Meryem'in kıssasını zikretmiştir. | 
﴾ 15 ﴿