9

«Şüphesiz ki, senin Rabbin, mutlak galiptir, çok merhamet edicidir.»

Yüce Allah dileseydi, kâfirlerin üzerine gökten bir âyet, bir mucize indirirdi de onların hepsi ona boyun eğip kalırdı ve hiçbirisi masiyet işlemezlerdi. Fakat onların üzerine bir mucize indirmemiş, Hazret-i Muhammed! âyetlerle ve mucizelerle onlara göndermiştir. Buna rağmen onlar kendilerine gelen her yeni ihtardan mutlaka yüz çevirmişlerdir. Hâlik-ı Zülcelâl bunu şöyle beyan ediyor: «Eğer biz dilersek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar. Rahmân'dan kendilerine gelen her yeni ihtardan mutlaka yüz çevirirler.» Allah'ın âyetlerini yalanlarlar, alaya alırlar, âhireti inkâr edip alaya aldıkları şeyin haberi kendilerine ulaşacaktır. Onlar yeryüzüne bakıp oradaki bitkilerden, rengârenk çiçeklerden, meyvelerden, bağlardan, bahçelerden, otlaklardan, meralardan nice güzel çiftler yarattığına bakıp ibret almazlar mı? Bunları var eden Hâlik-ı Mutlak öldükten sonra onları da var etmeye elbette kadirdir. Bütün bunlarda Allah'ın kudretine işaret vardır. Çünkü bunların hepsi Allah'ın kudretinin eseridir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler ve bu hakikatları gördükleri halde yine iman etmezler. Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: «Yeryüzüne bakmazlar mı? Orda bitkilerden nice güzel çiftler yetiştirmiş izdir. Şüphesiz bunlarda Allah'ın kudretine işaret vardır. Ama çoğu inanmazlar. Şüphesiz ki senin Rabbin, mutlak galiptir, çok merhamet edicidir.» Allah iman etmeyenlerden intikamını almaya, iman eden kullarına da rahim sıfatıyla rahmet etmeye kadirdir. O, iman edenlere mükâfatını, iman etmeyenlere de cezasını verecektir.

9 ﴿