|
8 «Oraya geldiği vakit kendisine şöyle seslenildi: Ateşin yanında olan ve çevresinde bulunanlar mübarek kılınmıştır. Âlemlerin Rabbi olan Allah münezzehtir.» Allahü teâlâ Kur'ân-ı Kerîm'de Hazret-i Muhammed'in ümmetinin ibret alması için geçmiş peygamberlerin kıssalarının bir kısmım zikretmiştir. Hazret-i Musa'nın kıssasını da zikrederek sevgili Peygamberine şöyle buyurmuştur: «Ya Muhammed, Musa'nın Medyen'den Mısır'a giderken ailesine söylediklerini ümmetine haber ver.» Musa (aleyhisselâm)’nın bu kıssasında ders alınması gereken büyük ibretler ve hikmetler vardır. Musa (aleyhisselâm) Medyen'den ailesini ve davarlarını alıp Mısır'a, kavminin yanına giderken soğuk ve karanlık bir gecede Tur-i Sina dağının yakınında yolunu kaybeder. Şiddetli soğuktan üşüyen ve karanlık gecede yollarını kaybetmekten endişelenen Musa (aleyhisselâm) ve ailesi kurtuluş çaresi ararken tam o esnada Tur dağında bir ateş görünür. Bu onlar için bir ümit kaynağı olur. O, ailesine “Siz burada bekleyin, ben bir ateş gördüm gidip ondan ya size bir haber getireyim veya ısınmanız için bir parça ateş alıp geleyim» der. Musa (aleyhisselâm) orada ailesini bırakır, ateşin bulunduğu istikamete doğru gider. Ona yaklaştığı zaman» ateşin yanında olan ve çevresinde bulunanlar mübarek kılınmıştır» diye kendisine nida olunur. Ateşin içindekilerin ve çevresindekilerin kim olduğu tefsirciler arasında ihtilaf konusudur. Cumhura göre Hazret-i Musa'nın gördüğü ateş değil, nurdur. Ateş olarak zikredilmesi Musa (aleyhisselâm)'nın ateş şeklinde gördüğünden dolayıdır. Aslında, ateş şeklinde gördüğü şey nurdur. Nurun içinde Allahü teâlâ'yı tesbih ve takdis eden melekler vardır. Etrafında ise Hazret-i Musa vardır. İbn Abbas'ın rivayetine göre, ateşin içindeki Allahü teâlâ'nın zatıdır. O'nun zatının perdelerinden biri de ateştir. Nitekim hadiste şöyle beyan edilmiştir» Hâlik-ı Zülcelâl'in perdelerinden biri de ateştir. Şayet ateş O'nu perdelemeseydi mukaddes zatının nuruna hiçbir şey dayanamazdı. Bundan sonra zatını tenzih edip şöyle buyurmuştur: «Âlemlerin Rabbi olan Allah münezzehtir.» O, bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. O, bütün âlemin, mevcudatın, yerlerin, göklerin halikı, ma'budu, rızıklandıranı, besleyeni, koruyanı, muhafaza edenidir. Her şey O'na muhtaçtır, O, hiçbir şeye muhtaç değildir. |
﴾ 8 ﴿