|
44 «Ona 'köşke gir' denildi, salonu görünce onu derin bir su sandı. Ve iki ayağını açtı. Süleyman da 'doğrusu bu camdan yapılmış mücellâ bir salondur' dedi. Kadın 'Rabbim, şüphesiz ben kendime zulmetmişim. Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum' dedi.» Süleyman (aleyhisselâm), Belkıs hakkında söylenenlerin doğruluğunu öğrenmek için sarayın salonunu cinlere sırçalı camdan yaptırtır, içine de deniz hayvanlarının resimlerini koydurur ki, Belkıs sarayın kapısından içeri girdiği vakit onu su zannedip ayaklarmdaki pabuçları çıkarsın ve ayıplı olup olmadığı müşahede edilsin. Nitekim öyle olmuştur. Belkıs sarayın kapısına geldiği zaman, bekçiler tarafından karşılanır ve «köşke gir» denir. O, sarayın kapısından içeri girerken yerde döşeli sırçalı camın derin bir su olduğunu zanneder ve ayakkabılarını çıkarır, eteğini de biraz toplar. Tahtın üzerinde oturan Süleyman (aleyhisselâm), ayaklarında bir kusur ve ayıp olmadığını görür ve gözünü ondan çevirerek «bu su değildir. Doğrusu bu, camdan yapılmış mücellâ bir salondur» der. Belkıs, Süleyman (aleyhisselâm)’ın sarayının içindeki manzarayı görünce, onun padişah olmadığını, bunların ona Allah tarafından verildiğini anlar ve iman ederek şöyle der: «Rabbim, şüphesiz ben senin ibadetini bırakıp yıldızlara ve yarattıklarına tapmakla kendime zulmetmişim. Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum. Sen bütün âlemlerin Rabbisin ve rızıklandıranısın.» Tefsirciler, Belkıs’ın iman ettikten sonra Süleyman (aleyhisselâm) ile evlenip evlenmediği hususunda ihtilâf etmişlerdir. Bazıları, kaynaklarda Belkıs’ın sadece iman ettiği bildiriliyor, Süleyman (aleyhisselâm) ile evlendiği bildirilmiyor, bu bakımdan bir şey söyleyemeyiz,» demişlerdir. Bazıları da Belkıs’ın Süleyman (aleyhisselâm) ile evlendiğini, fakat nikâh anında ayak bileklerindeki tüyleri gördüğünü ve o tüyler hoşuna gitmeyerek nikâhı ertelediğini söylemişlerdir. Süleyman (aleyhisselâm), Belkıs’ın ayak topuklarındaki tüyleri yok ettirdikten sonra evlenir ve ondan oğulları ve kızları olur. Belkıs'ı yanından hiç ayırmaz, onun için cinlere Yemen'e üç burçlu bir kale yaptırtır. Belkıs'ı o kaleye koyar, zaman zaman gidip yanında üç gün kalır, sonra tekrar Şam'a döner. Çünkü Süleyman (aleyhisselâm)’ın sarayı Şam'da bulunmaktadır. Süleyman (aleyhisselâm) ‘ın Belkıs ile evlenmediği, onu bir kumandanı ile evlendirdiği ve sonra onları Yemene gönderdiği görüşü de ileri sürülmüştür. |
﴾ 44 ﴿