82

«Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman yerden bir canlı çıkarırız ki, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyleyerek konuşur.»

Vaadolunan azap vakti kâfirlerin başına geldiği zaman yerden bir Dâbbe çıkar ki, insanların Allah'ın âyetlerine kesin olarak inanmadıklarını söyleyerek konuşur. Bu kıyamet alâmetlerinden bir tanesidir. Yüce Halik bunu şöyle beyan ediyor: «Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman, yerden bir canlı çıkarırız ki, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyleyerek konuşur.» Kâfirler bu Dâbbe'yi gözleriyle görünceye kadar Allah'ın âyetlerine inanmazlar. Ancak o zaman inanırlar, fakat Dâbbe'nin çıkışı tevbe kapısının kapanacağına delâlet edeceğinden, bundan sonra yapılan tevbeler Allah katında kabul olmayacaktır. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de Dâbbe hakkında şöyle buyuruyor: «Dâbbe'nin elinde Süleyman (aleyhisselâm)’ın yüzüğü ile Hazret-i Musa'nın âsâsı bulunur. Âsâ ile mü’minlerin yüzlerini nûrlandırır, yüzükle de kâfirlerin yüzünü karartır. Âsâyı mü’minlere dokundurduğu zaman yüzleri nûrlanır, yüzüğü de kâfirlerin burunlarına dokundurduğu zaman yüzleri kararır. Böylece mü’minlerle kâfirler birbirlerinden ayrılırlar.» İbn Cerir ile Ebû Zebir Dâbbe'yi şöyle tarif etmişlerdir: Başı öküz başı gibi, kulakları fil kulağı gibi, gözleri domuz gözü gibi, boynu deve kuşu boynu gibi, göğsü aslan göğsü gibi, rengi kaplan rengi gibi, pençesi kedi pençesi gibi, kuyruğu ve ayağı davarınki gibi, uyluğundan ayağına kadar olan kısım yirmi dört arşındır. Elindeki âsâ ile mü’minlerin yüzüne dokunur ve nûrlandırır, yüzükle kâfirlerin burnuna dokunur ve yüzlerini karartır. Mü’minlere «ey mü’minler, siz cennetliksiniz, kâfirlere de «ey kâfirler, siz de cehennemliksiniz», diye nida eder.

82 ﴿