42 «Doğrusu Allah kendini bırakıp da, tapındıklaır şeyi bilir. O, mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.» Bu âyet-i celîle Allah'tan başkasını dost tutunanların halini bildiriyor. Allah'tan başkasının dostluğu örümcek evi gibidir, örümcek evi ne kadar sağlam ve ne kadar muhkem ise, Allah'tan başkasını dost edinenlerin de dostluğu o kadar sağlam ve muhkemdir. Evlerin en çürüğü örümcek evidir, hafif bir rüzgârda hemen yok olur, kendisine bir seyir dokunma siyle bozulur gider. İşte Allah'tan başkasının dostluğu da böyledir, örümcek evinin kimseye bir faydası olmadığı gibi, Allah'tan başkasının dostluğunun da bir örümcak evi kadar bile faydası olmayacaktır. Puta tapanların putları örümcek evi misali kendilerini Allah'ın azabından koruyamayacağı gibi, kıyamet günü de kendilerine bir menfaati dokunamayacaktır. Bu misalde düşünebilen akıl sahipleri için bir çok hikmetler ve ibretler vardır. Allah'tan başkasına yapılan ibadet ve O'ndan başkasını dost edinmek kış soğuğunda örümcek evine sığınmak gibidir. O soğukta örümcek evinden ne kadar istifade edilirse, Allah'tan başkasını dost edinenler de kıyamet günü o kadar dostlarından istifade ederler, Bu misalleri bilenler ve arif insanlar anlarlar. Allah kullarının neye taptığını ve nasıl amel ettiğini bilir, ona göre mükâfat ve mücâzat verir. Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: «Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu kendine yuva yapan örümceğin misali gibidir. Evlerin en çürüğü- muhakkak ki örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi. Doğrusu Allah kendini bırakıp da, tapındıkları şeyi bilir. O, mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir. İşte misaller. Biz onları insanlara veriyoruz. Onları ancak bilenler anlar.» |
﴾ 42 ﴿