SEBE SURESİ Bu sûre-i celîle Kur'ân-ı Kerlm'in 34. süresidir. Mekke'de nazil olmuştur. Elli dört âyettir. Yemen'de Sete adındaki bir beldenin ve halkının tarihini ibretle naklettiği için «Sebe» sûresi denmiştir. Bu mübarek sûrenin ihtiva ettiği başlıca hususlar şunlardır: 1- Hamd ve şükrün yalnız Allahü teâlâ'ya mahsus olduğu, kıyametin ne zaman vuku' bulacağını Allah'dan başkasının bilemeyeceği. 2- iman edenlerin ne gibi ulvî vazifelerle mükellef oldukları ve nail olacakları mükâfatlar. 3- Kâfirlerin, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'i inkâr etmeleri ve ne büyük bir azaba dahil olacakları. 4- Süleyman (aleyhisselâm) ile Sebe melikesi arasında geçen olay. 5- Müşriklerin taptıkları ilâhlardan bir fayda göremeyecekleri. 6- Geçmiş insanların yaptıkları ahlâksızlıklar yüzünden başlarına gelen musibeti zikrederek, insanları bu gibi ahlâksızlıklardan men etmek. Sûredeki ana hususlar bunlardır. 1 «Göklerde ne var, yerde ne var hepsi kendisinin olan Allah'a hamd olsun. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir, hakkiyle haberdardır.» Bütün hamd Allah'a mahsustur. Gökler ve yer O'nun mülküdür. O her şeye maliktir. Göklerde ve yerde olanların hepsinin Halikı Odur. Bütün varlıklar, Allah'ın varlığına, birliğine delâlet eder. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O yegâne hüküm ve hikmet sahibidir. Her şeyden hakkıyle haberdardır. Hiçbir şey O'nun bilgisinden ve ilminden gizli değildir. Bazı tefsircilere göre âhirette mü’minler altı yerde Allahü teâlâ'ya hamd ve şükrederler ki onlar aşağıdaki gibidir; 1- Mü’minler, kâfirlerden ayrıldığı zaman «Allah'a şükürler olsun ki, bizi bu kâfirlerden ve zâlimlerden ayırdı» diyerek hamd ederler. 2- Cennet ehli, cennetin kapısına gelip orada guslederken cennete bakıp »Allah'a şükürler olsun ki, bize hidâyet edip bu saâdele ve nimetlere eriştirdi» diyerek hamd ederler. 3- Sırattan geçip selâmetle kurtuldukları vakit «Allah'a şükürler olsun ki, bizi kederden ve sıkıntıdan, kurtardı» derler. 4- Cennete girip melekler kenelerini selâmladıkları vakit «elhamdülillah, Allah'a şükürler olsun, O, bize vaadettiğini yerine getirdi» derler. 5- Cennettekiler, cennete girip herkes yerlerine oturdukları zaman «Allah'a hamd ü senalar olsun ki, Allah bizi yerlerimize, kondurdu» derler. 6- Cennete girenler orda istediklerini yedikleri zaman «elhamdülillâhi Rabbilâlemîn, âlemlerin Rabbine hamd ü senalar olsun ki bizi bu nimetlere kavuşturdu» derler. O, hâkimdir, habirdir bütün mahlûkatın halini bilir, ona göre mükâfat ve mücazatını verir. |
﴾ 1 ﴿