| 
 12 «Süleyman'a da rüzgârı müsahhar kıldık. Sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir aylık yoldu. Erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Elinin altında Rabbinin izniyle iş gören bazı cinler de vardı. Onlardan da her kim bizim emrimizden ayrılıp saparsa ona çılgın azabtan tattırırız.» Hâlik-ı Zülcelâl, rüzgârı Süleyman (aleyhisselâm) ‘ın emrine müsahhar kılmıştır. Rüzgâr, Süleyman (aleyhisselâm)'ı, ordusu ve tahtıyle beraber bir günde bir aylık mesafeye götürür ve aynı gün tekrar geri getirirdi. Süleyman (aleyhisselâm) 'ı istediği yere götürürdü. Çünkü Allah, rüzgârı onun emrine vermişti. Dilediği her şeyi yapması için bakırı da ona sel gibi akıtmıştır. O, bundan dilediğini yapıyordu. Allah, cinleri de Süleyman'ın emrine vermiş, cinler, onun istediği her şeyi yapmışlardır. O, ne isterse onlar Süleyman (aleyhisselâm)'ın isteğini yerine getirmişlerdir. Onun emrini dinlemeyenlere Allah elim bir azab tattırır. Yüce Halk, bunu şöyle beyan ediyor: «Süleyman'a da rüzgârı müsahhar kıldık. Sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir aylık yoldu. Erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Elinin altında Rabbinin izniyle iş gören bazı c'nler de vardı. Onlardan da her kim bizim emrimizden ayrılıp saparsa, ona çılgın azabtan tattırırız.»  | 
	
﴾ 12 ﴿