|
8 «Boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkalar geçirmişizdir. Şimdi bunlar, kafaları ve burunları yukarı kaldırılmış haldedirler.» İmam-ı Mukatil'e göre bu âyetin nüzul sebebi şudur: Ebû Cehil, «Muhammed'i yalnız görürsem basma bir taş vurup öldüreceğim» diye yemin eder ve onu takibe başlar. Peygamberimizin bir gün yalnız başına namaz kıldığını görür, eline bir taş alır, başına vurmak için yanına gelir, secdeye gittiği zaman taşı başına vurmak ister. Fakat taş eline yapışır, bir türlü taşı elinden koparamaz. Bu şekilde arkadaşlarının yanına döner, arkadaşları taşı elinden güçlükle koparırlar. Yine bir gün Beni Muğire kabilesinden bir kişi Peygamberimizi öldürmek için gelir. Tam onun yanına geldiği zaman Allahü teâlâ iki gözünü kör eder. Peygamber'in sesini duyar, fakat onu göremez, çaresiz kalır. Kavmine dönmek ister, ama yol bulup gidemez, sonra elinden tutup kavmine götürürler. Yüce Halik, bu iki kâfiri elleri boyunlarına bağlı olanlara teşbih etmiştir. Çünkü onlar hiçbir hayra yaklaşmazlar, işlemezler, daima şerre koşarlar ve onu yaparlar. Nitekim âyette: “ Biz bunların ellerini boyunlarına demirledik» buyurulmuştur. Âyette her ne kadar el zikredilmemiş ise de, boyuna demir halkanın takılması, elin varlığına işarettir. El olmadan boyuna bir şey takılmaz. Âyetteki: «İki elleri çenelerinin altına demirlenip, şimdi onlar, kafalarını ve burunlarını yukarı kaldırmış haldedirler.» Onlar asla imana, hidâyete, hayra yaklaşmazlar. Çünkü elleri, ayakları bağlanmıştır. Mü’minler bundan ibret alıp her zaman imanlarını tazeleyecekler. Allah ve Resulüne isyandan kaçınacaklar, hayra koşacaklar, iyilikte yarışacaklar, zekâtlarını verecekler, ibadetlerini yapacaklar, helâle ve harama dikkat edecekler, Allah yolunda tasadduktan geri durmayacaklardır, böylece elleri boyunlarına bağlı olanlara benzemeyeceklerdir. Bu sıfatlarla muttasıf olanlar Allah'ın zannettiği insanlardır. |
﴾ 8 ﴿