|
47 «Onlara: 'Allah'ın size verdiği rızıktan sarfedin' denince o küfredenler, iman edenlere: 'Allah dileseydi, O'nun yedireceği bir kimseyi biz mi yedirecekniişiz? Doğrusu siz apaçık bir sapıklıktasınız' derler.» Eu âyet-i celîlenin nüzul sebebi şudur: Mü’minler, Mekkeli müşriklere «Allah için ayırdığınız mallarınızdan yoksullara, fakirlere yardım edin, tasâddukta bulunun» demişlerdi. Müşrikler ekinlerinden, koyunlarından, sığırlarından bir kısmını ayırıp -bunlar Allah için» derlerdi. Mü’minler, onlara «siz Allah için ayırdığını? mallardan fakirlere, yoksullara tasadduk edin» dedikleri zaman «Allah'ın yed'receği bir kimseyi biz mi yedirecekmişiz? Allah dileseydi, onları rızıklandırıp doyururdu. Bunu kudreti yeterken de rızıklandırmadı. Biz de O'na muvafakat ettik, fakirleri ve yoksulları rızıklandırıp, doyurmuyoruz. Allah yardım etmemiştir ki, biz de yardım etsek. Doğrusu siz apaçık bir sapıklıktasınız, atalarınızın dinini bırakıp Muhammed'in dinine girdiniz, fakir düştünüz ve bizim malımıza muhtaç oldunuz» demişlerdir. Kâfirler, bu sözleri müslümanlarla alay ederek şöyle söylemişlerdir. Aslında bunu bahane ederek fakirlere yardım etmemişlerdir. Halbuki Allahü teâlâ, kullarını denemek için nice insanları zengin, nice insanları da fakir kılmıştır. Şayet Allah katında dünyanın sivrisineğin kanadı kadar değeri olsaydı, kâfirlere bir içim su bile vermezdi. Halbuki dünyada herkese çalıştığının karşılığını vermiştir. Bu yüzden kimini zengin, kimini do fakir kılmıştır. Fakat kâfirler bu gerçeği anlamaktan çok uzaktırlar. Mü’minlere «doğrusu siz apaçık bir sapıklık içindesiniz» diyerek, kendilerinin ne büyük bir sapıklık içinde olduklarını bir defa daha ortaya koymuşlardır. |
﴾ 47 ﴿