|
5 «Ve dediler ki: Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda ağırlık vardır. Bizimle senin aranda bir perde vardır. İstediğini yap, biz de yapacağız.» Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) kâfirleri imana davet ettiği zaman, onlar şöyle demişlerdir: «Ey Muhammed, bizi çağırdığın şeye karşı kulaklarımız kapalıdır, biz senin söylediklerini anlamıyoruz, kulaklarımızda ağırlık var. Sen git kendi ma'bûdunun işi ile meşgul ol, O'nun emerlerini yerine getir. Biz de kendi ma'bûdlarımızın emirlerini yerine getirelim, onlara ibadet edelim. Hem seninle bizim aramızda bir perde vardır. Sen Rabbine bizim helak olmamız için yalvar, biz de ma'bûdlarımıza senin helak olman için yalvaralım. Bakalım hangimiz kârlı çıkacağız.» Muhammed ibn Ka'b şöyle rivayet etmiştir: «Müşriklerin reislerinden olan Ukbe ibn Rebia bir gün Kureyşlilere şöyle der: «Ey Kureyşliler, ne dersiniz? Ben gidip Muhammed'e birkaç söz söylesem. O, benim sözlerime cevap veremez belki tekrar bizim dinimize döner.» Kureyşliler kendisine müsaade ederler. O da Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelir ve şöyle der: «Ey kardeşimin oğlu, sen bizdensin. Bu kavmin üzerine bir din getirdin, bunların birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü bozdun. Dedelerini, babalarını yalanladın ve onların dinlerini bâtıl saydın. Atalarını, analarını hep kâfir saydın. Bu din: getirmekten maksadın mal sahibi olmaksa, seni hepimizden zengin yapalım. İçimizde senden zengini olmasın. Şayet başımıza reis olmak istiyorsan reis yapalım. Güzel bir kadınla evlenmek istiyorsan evlendirelim. Yeter ki sen bu dinden vazgeç, bizim dinimize dön. Eğer akıldan bir şikâyetin varsa seni tabiplere götürelim, tedavi ettirelim. Eski haline dön ve dedelerinin, babalarının, kavminin dinini terk etme.» Böylece Utbe sözlerini bitirir. O sözlerini bitirdikten sonra Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem): (......) âyetini okumuştur. Allahü teâlâ: «Eğer yüz çevirirseniz ben de sizi korkuturum» buyurmuştur. Utbe bu âyetleri dinledikten sonra kavmine döner. Onun geldiğini gören kavmi «vallahi Utbe gittiği gibi güler yüzle gelmiyor, onda bir iş var» derler. Gerçekten de bu âyetler Utbe'de şok te'siri yapmıştı. Kavmi «Ey Utbe, sana ne oldu, bize haber ver» derler. Utbe «Ey Kureyşliler, ben bugüne kadar böyle bir söz duymadım. Vallahi bu söz ne şair sözü, ne sihirbaz sözü ve ne de kâhin sözüdür. Gelin Muhammed'i kendi haline bırakın, istediğini yapsın. Ona dokunmayın. Siz de bildiğinizi yapın.» Bunun üzerine Kureyşliler «Ey Utbe, vallahi Muhammed seni de büyüledi. Nerdeyse sen de onun dinine gireceksin.» Utbe de onlara şu cevabı verir: «Ben bundan sonra onun işine karışmam, hakkında kötü bir şey de söylemem. Çünkü o başka bir insan.» Müşriklerin reisi olan Utbe, Allah'ın kelâmını işitince kendisinden geçer, kavmine dönünce bu gerçekleri onlara söyler. |
﴾ 5 ﴿