| 
 42 "(O) her uğradığı şeyi (yerinde) bırakmıyor, mutlaka onu kül gibi savuruyordu." O, Âd kavminden kime rastlasa, neye değerse (mâl-mülk, koyun-kuzu) hepsini yokediyordu. Ayak altında çiğnenen kurumuş bir yaprak gibi mahvediyordu. İbn Abbas (radıyallahü anh) in şöyle dediği rivayet ediliyor: Allahü teâlâ bir damla yağmuru da, bir esimlik rüzgârı da bir tartı- bir ölçü içinde gönderir. Ancak Nuh'un kavmine, Âd’ın kavmine gönderilen ölçüsüzdür. O zaman su hazînadârını su dinlemez. O azgın Nuh'un kavmini doğudan-batıya kaplar, hepsini yokeder. Şerlerin hepsini işleyen azgın Ad kavmine Allah, emri altındaki hazînedârı dinlemeyen bir "kavurucu rüzgâr" gönderdi. Herseyi kasdı-kavurdu, darmadağın etti.  | 
	
﴾ 42 ﴿