4

"Bu, Allah'ın kimi dilerse ona vereceği, bir ihsanıdır. Allah, büyük fazl (ve inayet) sahibidir."

Bu ummî araplardan Kitabı-Sünneti öğrenenler ve Hak üzere yürüyenler olduğu gibi bu ilâhî mesaj, onlardan sonra gelen nesillere de -arap olsun olmasın- ulaşacaktır. Onlar da bu teblîğ ile salih ameller işleyeceklerdir. Böylece ebedî mutluluğa kavuşacaklardır. O Allah Azîzdir. Kimi dilerce onu şerefli- onurlu kılar. O Allah Hakimdir. Bütün yaptıkları yerliyerindedir. Aynı zamanda saadete-şekâvete (ebedî mutsuzluğa) karar veren de O'dur. Şüphesiz bu İslâm nîmeti ve mü’min olarak yaşamak mutluluğu Hakk'ın ihsanıdır. Kime dilerse, kim lâyık ve istekli olursa ona verir. Bu sonuçta Onun bir ikramıdır. Buna lâyık olmak ve hakkını vermeye de -ki aslında zor iş- çalışmak lâzım. Onun lûtfunun sonu yoktur.

4 ﴿