|
8 "Onlar 'Eğer Medîneye dönersek, yemin olsun, en şerefli ve kuvvetli olan(ımız) oradan en hakîr (ve zayıf) olanı muhakkak çıkaracaktır derler. Halbuki şeref, kuvvet ve galibiyet Allah'ındır, Peygamberinindir, mü’minlerindir. Fakat münafıklar (bunu da) bilmezler." Münafıkların "bu erzel düşüncelerini" yüce Allah reddederek şöyle buyurdu: İzzette, kuvvette, şerefde Allah'ın üstüne yoktur. Hiçbir varlık Onu asla geçemez. Hepsi gerçek anlamda Allah'ındır. Ona bağlı Rasûlünündür. Allah ve Rasûlüne itaatkâr hâlis mü’minlerindir. Allahü teâlâ mü’minlere güç ve kuvvet verdi, sıkışık durumlarda onlara beklenmedik yardımlarda bulundu. İman Onun lûtfüyledir. Fakat bu ahmak münafıklar, bu inceliği asla anlayamazlar. İmanda derinleşmeyi anlamsız bulurlar. İzzeti ve şerefi malla, neseble kazanacaklarını sanırlar. Bilâkis izzet îman ve İslâm'dadır. Aklını ilahî iradeye aykırı çalıştırmiyorsa bir kişi "takva ipine" iyice yapışır. İbâdette sâbit-kadem olur. Böylece Yüce Allah katında ebedî izzeti bulmuş olur. |
﴾ 8 ﴿