4 "Eğer her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz (ne âlâ, çünkü) hakîkaten sizin kalbleriniz kaymıştır. (Yok) onun aleyhinde birbirinize arka verirseniz hiç şüphesiz Allah bizzat onun yardımcısıdır. Cebrail de, mü’minlerin sâlih olanları da. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır.'"Ey Hafsa, ey Âişe! O peygamber hakkında konuştuğunuz o sözlere eğer tevbe eder dönerseniz, şüphesiz gönülleriniz Haktan yana yönelir de Hak teâlâ da tevbenizi kabul eder. Suçlarınızı bağışlar. Fakat sizler Rasûl (sallallahü aleyhi ve sellem)'i inciltmek hususunda birbirinizle yardımlaşırsanız, ona isyan ederseniz, bu halde siz Nuhun hanimi ile Lût'un hanımına benzemiş olursunuz. Onlar da Allah'ın peygamberlerini incitmişlerdi. Siz de Peygamberi incitmeyi sürdürürsenîz, iyi bilin ki, onun dostu Allah'tır. Cebrail (aleyhisselâm) de onun yardımcısıdır. Mü’minler de -ki Ebûbekir, Ömer, Osman Ali ve Ashâb- onun yardımcısıdır." Abdullah b. Abbas (radıyallahü anh) şöyle diyor: "Ben Ömer (radıyallahü anh) ile hacca gittim. Kimi yerlerde oturduk. Ben "Ey mü’minlerin Emîri! Bu iki kadın kim ki bunlar hakkında (eğer tevbe ederseniz...) âyeti onlar için geliyor?" Ömer (radıyallahü anh) bunu hoş karşılamadı. Ama "Ey İbn Abbas! Aciblerin sünnetidir, dedi. Bilmez misin onun biri benim kızım Hafsa'dır, Biri de Ebûbekir'in kızı Âişe'dir. Ya Abdullah! Biz kureyşliler olarak kadınlara hâkimdik. Onlar bizim emrimizdeydi. Ama Medîneye geldik. Gördük ki burda da kadınlar erkeklerine hâkim olmuşlardı. Erkekler onların emrindeydi. Onlar kadınlarımızı etkilediler. Bir gün hanımının bile bana öfkeli konuştuğunu gördüm. 'Bana karşı mı geliyorsun?' dedim. Dedi ki: 'Beni bırak. Rasûlullah'ın hanımları da ona böyle konuşuyorlar. Onlardan birisi Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan ayrı tek başına duruyor, nöbetinde yerinde durmadı.' Bunun üzerine ben Hafsanın yanına vardım. Bu sözü ona söyledim. 'Bu söz gerçek mi?' dedim, Hafsa 'Gerçektir' dedi. Ben dedim ki: 'Siz onu incitince Allah'ın da size gadap etmeyeceğine emin olabilir misiniz? Ona yerici bir cevap verirsiniz... Ben senin nâmına isterseniz onunla konuşayım. Sakın sen inciltici bir cevap verme. Ne ihtiyacın varsa gel benim malımdan al. Sen ona (Âişe'ye) özenme. Çünkü o senden güzeldir. Onun yanında da itibarı daha çoktur.' Sonra akrabam olan Ümmü Seleme'ye vardım. Ondan durumu soruşturdum. Dedi ki: 'Ya İbn Hattab! Sen garip bir adamsın! Herşeye karışıyorsun. Şimdi de Rasûlullah'ın hanımlarına mı karışıyorsun?' Bu söz canımı sıktı. 'Rasûlullah hanımlarını boşadı' sözünü işitince ben 'eyvah Hafsa ve Âişe helak oldu' dedim." Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımlarına katı davranmaya başladı. Onun sırrı dilden dile dolaşmıştı. Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı incitmişti. Onlarla bir ay biraraya gelmemeye andiçti. Bu sûrenin ilk âyetleri bu sebeblerle indi. Ama keffâret emredilmişti. Hafsa ve Âişe hakkında da tevbe etmeleri emredilmiştir. |
﴾ 4 ﴿