6

"denizler ateşlendiği zaman."

O gün dağlar yerinden kopardır ve tuz-buz olur. Buharlaşır sanki. On aylık hâmile develer de karınlarındakini düşürecekler. O gün orada deve olmayacak ve fakat bu bir misâldir. Arapların en iyi tanıdıkları varlık devedir. Onların zihinlerine meseleyi böyle yaklaştırıyor. Yüce Allah Sûr'a üfürülünce dağdaki canavarlar, vahşî hayvanlar şehre -o günün heybetinden- inecekler. Denildi ki: Ne kadar vahşî hayvan varsa her cinsten haşrolunur. Hatta sinek bile... Onlara aralarında geçen haktan dolayı kısas yapılır.

Sonra da hepsi toprak olur. Ancak insanın bakmayı sevdiği kuşlardan 'Tavus, kumru, Tûti" kalacaklar.

Gökten Güneşin ve yıldızların düşmesi denizleri tutuşturacak. Bütün yanm-adaları kaplayacak, insanlar değişik işler yaparlarken (çarşıda alışveriş, evde uyuma ve denizde plajda yıkanma gibi) her yeri su kaplayacak... Henüz yer-gök yerliyerinde dururken, büsbütün batmadan gerçekleşecek... İbn Abbas (radıyallahü anh) bu hususta şu yorumu" yapıyor: "Kıyamet günü olduğu zaman, Allahü teâlâ Güneşi, Ayı ve yıldızların nurlarını söndürmeden (dürülerek). Bunlar denizlere dökülecekler. Onlara bir baü rüzgârı estirecek. O rüzgâr onların tutuşturacak, müthiş ateşler olacak."

6 ﴿