3

"(Habibim) Rabbin seni terketmedi. (Sana) darılmadı da."

Yâni, gündüzü yaratan Hâlık hakkı için, kuşluk vakti ve o zamanda kılınan namazın hakkı için, ve gecede karanlığı yaratan hakkı için ve o gece vakti kılınan namaz-niyâz hakkı için Rabbin seni terketmedi Yâ Muhammed! O vakitten beri sana vahyolundu. Seni düşmanlarından O Azîmüşşan korudu. O seni sevdi. Kendi akıllanyla onu anlayamayan Mekkeli müşrikler Medîneli yahûdiler onu sordular: "— Muhammed gerçek bir peygamber mi. Dâvası hak mı, yoksa bâtıl mıdır?" Yahûdiler de: "—Ona (Ashab-ı Kehf) den ve (Zülkarneyn) den sorun. Ayrıca (Ruh) dan da sorun. Eğer bunlardan size doğru cevap verirse o hak peygamberdir," dediler. Kureyşin ileri gelenleri Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek bunları ondan öğrenmek istediler. Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) dedi ki: "— Gidin bugün. Yann gelin de cevaplandırayım. Bunlan söylerken (inşallah) demedi. Unutuverdi. Bundan ötürü "onbeş gün" vahiy kesildi. Cebrail (aleyhisselâm) gelmedi. Başka bir rivayete göre ise tam "kırk gün" vahiy gelmedi. Bunu fırsat bilen müşrikler hemen yaygarayı bastılar: "—Muhammed'i Tanrısı unuttu. Terk etti. Onu düşman tuttu." Bunlan işiten Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) çok üzüldü. Allahü teâlâ onu tesellî etmek ve gerçeği bildirmek için bu sûre-i celîleyi gönderdi.

3 ﴿