3 "Ancak îman edenlerle güzel güzel amellerde bulunanlar değil." Mü’min olarak sâlih amel işleyenlerin divanlarına sevapları yazılır. Âhirette kâmil ve yüce mertebeler onlara verilir. Yâni Allahü teâlâ buyuruyor ki: Zamanın yaratıcısı Allah'a yemin olsun ki, Ebû Cehil, Mugîre, Utbe ve Şeybe ve yolunda gidenler cennetteki makamlarından ve nimetlerinden mahrum olacaklardır. Ancak Ebubekir, Ömer Osman, Ali ve yollarında yürüyen mü’minler îman etmelerinden bir de buna sâlih ameller katmalarından dolayı kazançlıdırlar. Kıyamete kadar onlan izleyenlerin de sevaplarından pay sahibidirler. Onların ticareti kazandı. Devamla şöyle buyurmuştur: "... Bir de birbirine hakkı tavsiye ve sabrı tavsiye edenler böyle değil" Kur'an'la halkı îmana ve tevhîde çağırırlar. Sünnet üzere Allah'a kulluk yaparlar. Dünyadan yüz çevirirler. Âhirete daha çok yönlerini dönerler. Bir de bütün halka sabn tavsiye ederler. İbâdetin zorluğuna, haramlardan kaçınmanın meşakkatına karşı sabin öğütlerler. Aynca insanın başına gelebilecek çeşitli hastalık, fakirlik ve deprem gibi musibetlere duçar olanlara da sabır tavsiye ederler. Bunların dışındakiler kayıptadır. Rivayete göre Hazret-i Ebu Huzeyfe (radıyallahü anh): Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) in ashabından ikisi karşılaştıklarında Asr Sûresini okumadan ayrılmazlardı. Sonra da selamlaşarak ayrılırlardı. İmam Şafii (radıyallahü anh) şöyle demiştir: "Eğer Asr sûresinden başka bir şey nazil olmasaydı yine de bu insanlara yeterdi. Zira bu sûre Kur'an ilimlerinin tamamını-Öz olarak- kapsamaktadır." (Alûsî tefsiri: 30/227) |
﴾ 3 ﴿