|
6 "Sizin dininiz size, benim dinim banadır." Ben size gerçeği açıklıyorum. Benim üzerime sizi İslama girdirmeğe zorlamak vazîfe değil. O dininiz üzerine siz yaşayın. İlerde bâtıl bîr dine bağlandığınızı elbette anlayacaksınız. Ben de Hak teâlâ'nın bana ikram ettiği dinim üzerinde yürüyeyim. Ebedîyyen sizin dininize dönücü değilim. Bu sûre geldiğinde kıtal âyeti henüz gelmemişti. Hükmü kital âyetiyle neshedilmiştir. Bu sûreden çıkacak ders şudur: Bir kimse "münker-dince hoş olmayan" bir şeyi görünce onun yapılmaması için eliyle-diliyle karşı koysa; buna rağmen o işe devam edilse, artık o kişiye ısrar gerekmez. Üzerine vacip olanı yapmıştır. Ona vacip olan şudur: Hemen kendi doğru bildiği şeyde istikâmetle durmaktır. Onları o mezhepleri ve tarikatları üzerine bırakması gerekir. Küfür topyekün bir millet sayılmıştır. Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm) in kavmine "... Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a ınanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir" (Mümtehine:4). Söylediği bu gerçeği daha iyi vurgulamaktadır. Rivayete göre Enes b. Mâlik Rasûlü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)' in şöyle dediğini naklediyor: "Kim Kâfirun Sûresini okursa ona Kur'anın dörtte birini okumuş gibi sevap verilir." İbn Abbas'ın rivayetinde de Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem): "Sizleri Allah'a ortak koşmaktan alıkoyacak bir şeyi haber vereyim mi? Uyurken (kul yâ eyyühel kâfîrûn) sûresini okuyunuz," buyurmuştur. |
﴾ 6 ﴿