TEBBET SÛRESİ

Keremli Mekke'de inmiştir. Beş âyettir.

1

"Ebu Leheb'in "iki" eli kurusun. Kurudu."

Bu sûre-i celilenin nüzul sebebi şöyledir: Rasuluîlah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e "Kabileni, akrabanı korkut" (Eş-şuara:214) âyet-i kerîmesi gelince Rasuluîlah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kureyş'i ve akrabasını bir yere topladı. Onları Hak dine davet etti. İçlerinden amcası Ebu Lehep: "Bizi bunun için mi çağırdın?» dedi. Bunun üzerine bu sûre-i celîle nazil olmuştur. Çağırması şöyle oldu: Arapların âdeti üzere önemli bir husus ilan edileceği zaman Safa tepesine çıkılır (Esbâhân) diye bağırılırdı. Onlara "siz şimdi (Lâilahe illallah) deyiniz. Ben de Allah katında sizin lehinize şahitlik edeyim" dedi. Kabullenmediler. Hatta hiç ummadığı amcası Ebu Lehep ağzını bozdu. Sûre indi. "Ebu Lehebin kendisi helak oldu, kaybetti. Tevhidi inkâr etti. Rasûlümüze inanmadı." Onun asıl ismi "Abdiluzzâ" idi. (Uzzanın kulu) demektir. O adla anmadı künyesi "Ebu Leheb" diye andı. Çünkü onun eşi-evlâdıyla son varacağı yer cehennemdir. "Ebuleheb" (alevin babası) demektir. Onun ismine benzetilerek şerlilere "Ebuşser" (şerrin babası), hayırlılara da "ebulhayr" (hayrın babası) denilir.

2

"Ona ne malı, ne kazandığı fayda vermedi"

Ebu Leheb dedi ki: "Bu kardeşimin oğlunun dediği doğru ise, öte dünya varsa, benim malım çoktur. Onunla orada da kurtulurum..." Hak teâlâ bunun üzerine bu âyet-i kerîmeyi indirdi. Onun ne malı, ne eşi, ne oğlu, ne de kızı kurtaramadı.

3

Bkz. Ayet 6.

4

"Alevli bir ateşe girecek o. Karısı da 'odun hammalı' olarak"

Ebû Leheb in karısı "Ümmücemil" muzır bir kadındı. Nemmamdı. Söz getirir-götürürdü. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)' in geçeceği yollara gece diken saçardı. Kastı onu taciz etmekti. Allah kitabında onun bu sıfatıyla ateşe gireceğini bildiriyor. Ceza amelin cinsinden olur. Veya: Nasıl ki odun ateşe verilince birçok maddî hasar olursa, tıpkı bunun gibi "nemmâm" (söz getiren-götüren) de aynı tahribatı topluma yapar. Bu da kınanıyor. Çünkü insanların öfkelenmeleri, kinleşmeleri sonunda ölümle sonuçlanan kötü akıbetler doğurur.

5

"(Karısının) boynunda bükülmüş bir ip de olduğu halde."

Sırtında diken yükü olduğu halde bir duvara onu koydu. Boynunda da hurma 'lifinden bir ip vardı. Rivayete göre Cebrail orada soluklanınca ipi duvarın arkasından çekti, boynundan boğdu. Canı cehenneme gitti. Tefsircilerîn büyük çoğunluğu dediler ki: "Bu azap ona ahirette olacaktır." Boynunda ateşten zencir, arkasında ateşten diken yükü götürecek... Üstünde ateş, altında ateş. Boyuna böyle azap olunacak.

Bu sûre gelince Ebu Leheb’in karısı doğru Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yürüdü. Bunu gören Hazret-i Ebubekir telaşlandı. Derhal Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek "—Yâ Rasulallah! N'olaydı kendinizi bundan korusaydınız!" dedi. Rasulu Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem): "—Yâ Ebâbekir! Senin arkadaşın beni hiciv ederek kötü sözler mi söyledi?" Ebubekir dedi ki: Vallahi, benim arkadaşım şiir söylemez. Benzeri sözleri de söylemez." Kadın bunu işitince dedi ki: Yâ Ebâbekir! Gerçek söylüyorsun. İnanıyorum." Ebubekir: "Yâ Rasulallah! Bu seni niçin görmedi?" dedi. "—Yâ Ebâbekir! Bir melek onunla benim arama girdi. O gidinceye kadar aramızda engel oldu" dedi.

0 ﴿