155Şüphesiz ki sizi, biraz korku, açlık, mal, can ve ürün eksikliği ile imtihan edeceğiz. Ey Rasûlüm, sabredenleri müjdele. Sizi, düşmanlarınızdan size ulaşacak bir korkuyla ve bir kıtlıktan dolayı gelecek açlıkla, mal, evlat ve ürün eksikliği ile imtihan edeceğiz. Bunlar, imanında sadık olanlarla münafıkları ortaya çıkarmak içindir. Ey Rasûlüm, belalarıma karşı sabredenleri, tayin ettiğim kaza ve kadere boyun eğenleri, kendilerini sevindirecek af ve merhametimle müjdele. * Taberi diyor ki: "Allahü teâlâ bu âyet-i kerimesiyle, Resûlüllah’a tabi olan mü’minlere, kendilerinden önceki Peygamberleri ve ümmetleri imtihan ettiği gibi onları da imtihan edeceğini, böylece gerçekten mü’min olanı, gerisin geri gidip dinden çıkacak olandan ayırdedeceğini beyan etmektedir. Bu hususta başka bir âyet-i kerime’de de şöyle buyurulmaktadır: "Sizden öncekilerin başına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmeden, cennete gireceğinizi mi zannediyorsunuz? Onlara yoksulluk ve sıkıntılar dokunmuştu. Ve şiddetle sarsılmışlardı. Öyle ki Peygamber ve onunla beraber iman edenler: "Allah'ın yardımı ne zaman gelecek?" demişlerdi. Bilinki Allah'ın yardımı pek yakındir Bakara sûresi, 2/214 Allahü teâlâ mü’minleri dünyada çeşitli imtihanlara tabi tutabilir. Mü’minler bunlara karşı sabretmelidirler. Zira sabretmeleri sebebiyle mutlaka bir mükâfaat alacaklardır. Sa'd b. Ebi Vakkas diyor ki: "Dedim ki "Ey Allah'ın Resulü, insanların en şiddetli belaya uğrayanları kimlerdir? Resûlüllah buyurdu ki: "Peygamberlerdir. Onlardan sonra, dereceleri üstün olanlara göre sıralanırlar. Kişi, dindarlığına göre imtihan edilir. Eğer dininde sağlam ise belası da şiddetli olur. Şâyet dininde gevşek ise ona göre imtihan geçirir. Kulun başına devamlı felaketler gelir. Öyle ki o felaketler kulu arındırıp yeryüzünde günahsız olarak yürümesini sağlar. Tirmizi, K. ez-Zühd, bab: 56, Hadis No: 2398/İbn-i Mace, K. ci-Fiten bab: 23, Hadis No: 4023 Ancak sabretmek, bela veya felaketlerin geldiği anda gerçekleşmelidir. Önce sızlanıp daha sonra ise sabreden, sabrın sevabını kaybeder. Bu hususta Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) den şu hadis-i şerif Rivâyet edilmektedir. Enes b. Mâlik diyor ki: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün, kabir başında ağlayan bir kadının yanından geçti ve ona: "Allah'tan kork sabret." dedi. Kadın: "Benden uzak ol. Benim musibetim senin başına gelmedi." dedi. Kadın, Resûlüllah'ı tanımamıştı. Ona: "Bu zat, Allah'ın Resulü." dediler. Bunun üzerine kadın, Resûlüllah'ın kapısının önüne geldi. Orada kapıcı görmedi ve Resûlüllah'a dedi ki: "Ben seni tanımadım. "Resûlüllah da ona dedi ki: "Sabır, felaketin ilk anındadır. Buhari, K. el-Cenaiz, bab: 32/Ebû Davuci, K. el-Cenaiz, bab: 28, Hadis No: 3124/Müslim, K. el-Cenaiz, bab: 15, Hadis No: 926 |
﴾ 155 ﴿