163

Sizin ilahınız tek bir ilahtır, ondan başka ilâh yoktur. O, çok merhamet edendir ve çok bağışlayandır.

Ey insanlar, ibadet edilmeye layık olan ilahınız tek bir ilahtır. Ondan başka ilâh yoktur. Ondan gayrısına ibadet etmeyin. Ona bir başka şeyi eş koşmayın. Çünkü onun misli ve benzeri yoktur. O, çok merhamet edendir ve çok bağışlayandır.

*Bir kısım âlimler, Allahü teâlânın birliğini şöyle izah etmişlerdir: "Allah'ın benzeri ve emsali yoktur. Yani, Allahü teâlâ, aynı cinsten olan şeylerin biri değildir. Çünkü onun için cins söz konusu değildir. Yine Allahü teâlâ herhangi bir bütünün bölünen parçalarından biri değildir. Çünkü o, herhangibir şeyin parçası değildir. Yine Allahü teâlânın bir 'ligi, birbirine benzeyen iki şeyin aynı oluşu anlamında bir birlik değildir. Zira onun benzeri ve emsali yoktur.

Diğer bir kısım âlimler ise Allahü teâlânın birliğini şöyle izah etmişlerdir: Allahü teâlâ bütün yaratıklardan ayrıdır. Yaratıklardan hiçbir şey onun varlığı içine girmez. Allahü teâlâ da yaratıklardan herhangi birine hulul etmez. O, ayrıdır, yalnızdır, tektir.

Âyet-i kerime’de Allahü teâlâdan başka hiçbir ilâh olmadığı zikredilmektedir. Bunun anlamı" Âlemlerin, Allah’tan başka hiçbir rableri yoktur." Kullarının, Allah'tan başka ibadet etmeye layık görecekleri hiçbir ilâh yoktur. Allahü teâlânın dışındaki tüm varlıklar, onun yaratıklarıdır. Bu itibarla bunların hepsinin Allah'a itaat etmeleri, emrine boyun eğmeleri, onun dışındaki ilâh, put ve tağutlara ibadet etmeyi bırakmaları gerekir. Çünkü bunların hepsi Allah'ın yaratıklarıdır. Bu itibarla Allah'ın ilahlığını kabul etmek ve onun bir'liğini ikrar etmek zorundadırlar. Ayrıca dünyada, içinde bulundukları bütün nimetler ve âhirette erişecekleri bütün mükâfaatlar, Allah'a ortak koşulan putlara ait değil sadece Allah'a aittir. Diğer yandan Allah'a ortak koşulan şeyler, dünyada da âhirette de ne herhangi bir zarar verme gücüne sahiptirler ne de fayda sağlamaya. O halde bütün yaratıklar, Allah'tan başka ilâh olmadığını kabul etmeli ve onun emir ve yasaklarına boyun eğmelidirer." demektir.

Görüldüğü gibi âyet-i kerime, müşrikleri, sapıklıklarından dolayı uyarmakta, onları, İnkârcılıktan vazgeçip tevhid inancına dönmeye çağırmaktadır. Bu âyetten sonra gelen âyette ise, Allah'ın birliğini gösteren delilleri, aklını kullanacak olan müşriklere göstermekte ve Onları uyararak şöyle buyurmaktadır:

163 ﴿