200Hac ibadetlerinizi bitirince, atalarınızı andığınız gibi veya daha fazlasıyla Allah’ı zikredin. İnsanlardan bir kısmı: "Rabbimiz, (nimetlerini) bize dünyada ver." der. Bunların, âhirette hiçbir nasibi yoktur. Hac ibadetlerinizi bitirip kurbanınızı kestikten sonra, rabbinizi övgü, şükür ve tekbirlerle anın. Evladın ana babaya yalvardığı, küçük çocuğun anne ve babasından bir şey istediği gibi yalvarın. Hatta ondan daha şiddetli bir istekle, dünya ve âhiret hayın için onu anın. İnsanlardan bir kısmı, rablerinden sadece bu dünya malını isterler. Onlara Allah'ın sevabından bir pay, cennetlerinden de nasip yoktur. Çünkü onların amelleri sadece bu dünya ve onun ziynetleri içindir. Âyet-i kerime’de: "Hac ibadetlerinizi bitirince" buyurulmaktadır. Hac ibadetlerinin bitirilmesi, kurbanın kesilmesiyle olur. Âyet-i kerime’de: "Atalarınızı andığınız gibi veya daha fazlasıyla Allah’ı zikredin." buyuruluyor. Müfessirler bu ifade ile neyin kastedildiği hususunda çeşitli izahlarda bulunmuşlardır. a- Enes b. Mâlik, Mücahid, Ebû Vâil, Ebubekir b. Ayyaş, Katade, Said b. Cübeyr ve İkrimeye göre âyetin bu ifadesinden maksat şudur: Bir kısım insanlar cahiliye döneminde Hac ibadetini bitirdikten sonra bir araya toplanır, atalarının yaptıklarını sayarak övünürlerdi. Mesela: "Benim babam yemek yedirendi." veya "Benim babam falan kimselerin kâküllerini kesmiştir. (Yani onları mağlup etmiştir) gibi sözler söyleyip övünürlerdi. İslam gelince Allahü teâlâ bu gibi insanlara emretti ki, İslamdan önce atalarınızı andığınız kadar veya daha fazlasıyla artık bu günden sonra Allah’ı zikredin, Onu ululayın başkalarıyla iftihar etmeyi bırakın." b- Ata, Dehhak, Rebi' b. Enes ve Abdullah b. Abbas'a göre ise âyet-i kerime’nin bu bölümünün izahı şöyledir: "Ey mü'minler, hac ibadetlerinizi bitirdikten sonra, çocukların babalarından birşeyler istemeleri gibi veya daha fazla bir istekle rabbinizden niyazda bulunun ve yalvann." c- Süddi ise bu âyet-i kerime’nin izahını şöyle yapmıştır: "Sizler, haclarınızı bitirdikten sonra, atalarınızi vasıta yaparak ve onlara verilenleri zikrederek bir şey isteme yerine Allah'tan, doğrudan doğruya talepte bulunun. Dualarınızda "Ey Allah’ım, benim babam, çanağı büyük, kubbesi yüksek, malı çok bir kimse idi. Sen, bana da ona verdiğin gibi mal ver." şeklinde dua etmeyin. Taberi diyor ki: "Bana göre burada tercihe şayan olan görüş şudur: "Hac bitiminden sonra Allahü teâlâyı ululayın. Yani teşrik günlerinde tekbir getirin. Siz bu tekbirlerinizi getirirken, çocukların, babalarından bir şey istemeleri gibi veya daha fazlasıyla Allah'a yalvann ve affınızı dileyin." Âyeti kerime’de: "İnsanların bir kısmı "Rabbimiz (nimetlerini) bize dünyada ver." derler." buyurulmaktadır. Ebû Vâil, Ebubekir b. Ayyaş, Enes b. Mâlik, Mücahid, Süddi, Katade ve İbn-i Zeyd bu âyeti izah ederken şöyle demişlerdir: "Bir kısım insanlar vardır ki sadece dünya nimetlerini isterler. Allah’a dua ederken şöyle derler: "Ey Allah’ım sen bize mal ve mülk ver. Sen bize yağmur yağdır. Sen, düşmana karşı bize zafer ver." Bunlar, âhiretle ilgili herhangi bir istekte bulunmazlar. İşte bu gibi insanların âhirette herhangi bir payları yoktur. |
﴾ 200 ﴿