26

Ey Rasûlüm, de ki: "Ey mülkün sahibi Allah’ım, mülkü dilediğine verir dilediğinden de o mülkü alırsın. Dilediğini aziz, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz ki sen, her şeye kadirsin.

Ey mülkün sahibi, ey dünya ve âhiret hükümranlığını elinde bulunduran Allah’ım, sen mülkü dilediğine verir onu malik yapar ve onu dilediğine hakim kılarsın. Dilediğinden de mülkü alıp onu mahrum edersin. Mülkü ve hükümranlığı dilediğine verir onu aziz kılarsın. Dilediğinden de mülkü ve hükümranlığı alır, düşmanlarım ona musallat ederek zelil kılarsın. Hayır ancak senin elindedir. Şüphesiz sen, her şeye kadirsin. Senden başka hiçbir kimsenin bunlara gücü yetmez.

Bu âyet-i kerime, hükümranlığın Allah’a ait olduğunu, yarattıkları üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunuğunu, kendi hikmeti gereği bazılarını aziz bazılarını da zelil kıldığını, buna kimsenin müdahale edemeyeceğini beyan etmektedir. Katade diyor ki: "Bu Âyeti kerime, Resûlüllah’ın, İranın ve Bizansın yönetiminin ümmetine verilmesini istemesi üzerine nazil olmuştur. Ve mülkün asıl sahibinin Allahü teâlâ olduğunu, onu kullarından dilediğine verip dilediğinden de çekip alacağını beyan etmiştir.

26 ﴿