110Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder kötülüğe mani olursunuz ve Allah’a iman edersiniz. Eğer kitap ehli de iman etseydi cihetteki onlar için daha hayırlı olurdu. Onlardan îman edenler varsa da çokları yoldan çıkmışlardır. Ey Muhammed ümmeti, siz Allah katında ümmetlerin en hayırlısı ve en üstünüsünüz. İnsanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı kimselerseniz. Öyle ki bütün gücünüzle insanları, Allah nizamı olan İslama sokmaya çalışırsınız. Allah ve onun şeriatına iman etme gibi iyilikleri emreder Allah’a ortak koşma ve isyan etme gibi kötülüklere mani olur ve Allah’a samimiyetle iman edip ona kulluk edersiniz. Kendilerine Tevrat ve İncil gönderilen kitap ehli de Muhammed ve Kur'ana iman etmiş olsalardı, Allah katında kendileri için daha hayırlı olurdu. Bunlardan, Abdullah b. Selam ve Sa'leb b. Saye gibi iman edenler varsa da çoğunluğu, bağlı olduklarını iddia ettikleri dinlerinden de ayrılmışlardır. Zira kendi dinleri de, İslam geldikten sonra herkesin İslama gimıesi gerektiğini emretmektedir. Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) diyor ki: "Kim, insanlık için ortaya çıkarılmış hayırlı ümmetten olmak isterse, Allah'ın koştuğu şu şartları yerine getirsin. O şartlar, iyiliği emretmek, kötülüğe mani olmak ve Allah’a iman etmektir." Müfessirler bu âyette "Hayırlı Ümmet" olarak zikredilen "İnsanlardan kimlerin kastedildikleri hususunda farklı görüşler zikretmişlerdir. a- Hazret-i Ömer, Abdullah b. Abbas, İkrime ve Dehhaktan nakledilen bir görüşe göre burada zikredilen "En hayırlı ümmeften maksat, Resûlüllah’ın sahabilerinden belli bir topluluktur. Bunlar da, Abdullah b. Abbasa göre, Resûlüllah'ın sahabilerinden, Mekkeden Medineye hicret edenlerdir. İkrimeye göre bunlar, Abdullah b. Mes'ud, Ebû Huzeyfenin azadlı kölesi Salim, Übey b. Kâ'b ve Muaz b. Cebeldir. b- Mücahid, Ebû Hureyre ve atiyyeye göre âyette zikredilen sıfatları taşıyan her ümmet, en hayırlı ümmettir. c- Rebi' b. Enese göre burada zikredilen en hayırlı ümmetten maksat, Muhammed ümmetidir. Zira İslam dinine en çok tabi olanlar Muhammed ümmetidir. d- Hasan-ı Basriye göre ise, burada zikredilen en hayırlı ümmetten maksat, geçmişteki bütün ümmetleri tamamlayan ve onların en sonuncusu olan Muhammed ümmetidir. Taberi de bu görüşün tercihe şayan olduğunu söylemiş ve delil olarak şu hadis-i şerifi zikretmiştir. "Sizler yetmiş ümmeti tamamlayanlarsınız. Siz onların en hayırlısı ve Allah katında en üstünsünüz İbn-i Mâce, K. ez-Zühd, bab: Hadis No. 4288/Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.4 S. 447 Abdullah b. Mes'ud diyor ki: "Resûlüllah ile bir çadırda bulunuyorduk. Bize şöyle buyurdu: "Sizler, cennet ehlinin dörtte biri olmaya razı olumlusunuz?" "Evet" dedik. Resûlüllah: "Üçte biri olmaya razı olumlusunuz? dedi. Evet. dedik. Resûlüllah "Cennet ehlinin yarısı olmaya razı olur musunuz?" dedi. "Evet" dedik. Sonra şöyle buyurdu: "Muhammedin hayatı, kudret elinde olan Allah'a yemin yemin olsun ki ben sizlerin, cennet ehlinin yarısını teşkil edeceğinizi ümit etmekteyim. Zira cennete ancak müslüman olan kişi girecektir. Sizler, müşriklerin arasında, siyah bir boğanın derisindeki beyaz bir tüy kadarsınız. Buhari, K. er-Rikak, bab: 45, 46/Tirmizi K. el-Cennet, bab: 13, Hadis No: 2547 |
﴾ 110 ﴿