56Âyetlerimizi inkâr edenleri, ilerde cehennem ateşine atacağız. De rileri yandıkça, azabı tatsınlar diye onları başka derilerle değiştireceğiz. Şüphesiz ki Allah, herşeye galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir. Şüphesiz ki Muhammed'e indirdiğimiz kitabı ve vahyi inkâr eden Yahudi ve diğer kâfirleri âhirette cehennem ateşine sokup onları orada yakacağız. Onla rın derileri yandıkça tekrar yenileyeceğiz. Tâ ki o azabı tatsınlar. Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu Rivâyet ediyor: "Cehennemlikler cehennemde irileşecekler. Öyle ki onlardan birinin ku lağının yumuşağı ile omuzunun arası, yedi yüz yıllık bir mesafe kadar olacaktır. Derisinin kalınlığı ise yetmiş arşın olacak, dişleri de Uhut dağı gibi olacaktır. Ahmed b. Hanbel, Müsned,C.2 S.26 Hasan-ı Basri, kâfirlerin derilerinin günde yetmiş bin defa değiştirileceği ni beyan etmiştir. Taberi diyor ki: "Eğer denilecek olursa ki "Derileri yandıkça azabı tatsınlar diye onları başka derilerle değiştireceğiz." cümlesinin mânâsı nedir? Kâfirlerin dünyadaki derileri değiştirilerek onlara başka derilerin verilmesi ve verilen o yeni derilerle onlara azab edilmesi nasıl olur? Eğer sana göre bu müm kün ise kâfirlerin dünyadaki vücutlarının ve canlanılın da değiştirilerek yeni vücut ve canlarla azap görmeleri de mümkün olur. Eğer bunu da mümkün gö rürsen âhirette azap görecek organların, dünyada azap görmekle tehdit edilen organlardan başka organlar olduğunu söylemiş olursun. Böylece kâfirlerin aza bının kaldırılmış olduğunu ifade etmiş olmaz mısın? Cevaben denilir ki: "Müfessirler âyetin bu bölümünü çeşitli şekillerde izah edmişlerdir: a- Bazılarına göre burada zikredilen deriler acı ve ızdırap duymayacaklar, cehennemlik olan kimselerin acı duymaları için derilerinin yanıp biterek ateşin, içlerine işlemesi gerekecektir. Bu sebeple deriler devamlı olarak yanıp değişe cekler ki azabın acısı hissedilsin. Deriler acı hissetmeyeceklerinden, değiştirilen derilerin, dünyada mevcut olan deriler veya âhirette yeniden yaratılacak deriler olmaları farketmeyecektir. Zira azabı hisseden deriler değil kişinin nefsidir. Bu sebeple cehennem ateşinde bulunan her kâfir için bir anda sayılamayacak kadar deri yaratılıp yakılması ve bu yolla azabın o kişinin özüne işletilmesi imkânsız bir şey değildir. b- Diğer bazılarına göre ise, cehennemliklerin derileri, etleri ve organları cehennem azabının acısını hissedeceklerdir. Burada zikredilen derilerin değiştirilmesi meselesine gelince, bunun mânâsı şudur: "Dünyadaki derileri her yandıkça onlar yenilenecektir. Yani dünyadaki deri yandığı halde yeniden yanmamış hale gelecektir. Âdeta belli bir madenden imal edilmiş bir zinet eşyasını kırıp yeniden eriterek imal etmeye benzeyecektir. Aslında bu deriler dünyadaki derilerdir. Fakat devamlı olarak yanıp tekrar yenilendiklerinden, yeni gelen derilerin eskilerinden başka deriler oldukları ifade edilmiştir. c- Diğer bir kısım müfessirlere göre ise bu âyette cehennemliklere ait olan ve değiştirilecekleri beyan edilen derilerden asıl maksat, cehennemliklere giydirilecek olan katrandan gömleklerdir. Cehennemliklerin katrandan olan bu gömlekleri yandıkça yenilenecek tekrar giydirileceklerdir. Bu gömlekler devamlı olarak cehennemliklerin vücudunda bulunacağından onlara mecazi mânâda gömlek denmiştir. Cehennemliklerin böyle bir gömlek giyecekleri şu âyet-i ke rimede beyan edilmiştir: "Gömlekleri katrandandır. Yüzlerini de ateş kaplar." İbrahim sûresi, 14/50 Bu görüşte olan müfessirlere göre, cehennemliklerin derileri tamamen yanıp yok olmayacaktır. Çünkü yok oldukları farzedilmiş olursa cehennemliklerin derilerinin yok olmasıyla yenilenmesi arasında rahat oldukları farzedilmiş olur. Halbuki Allahü teâlâ: "İnkâr edenlere cehennem ateşi vardır. Onların ölümlerine hükmedilmez ki ölsünler. Onlardan cehennem azabı da hafifletilmez. Fâtır sûresi, 35/36 buyurmaktadır. Diğer yandan kâfirlerin derileri, onların vücutlarından bir parçadır. Derilerinin yanarak yok olacaktan kabul edilecek olursa diğer bütün organlarının da yanıp yok olacakları kabul edilmiş olur ki bu da yukarıda zikredilen âyet-i keri meye ters düşmektedir. |
﴾ 56 ﴿