12De ki: "Göklerde ve yerde olanlar kimindir?" De ki: "Allah'ın-dır." O, merhamet etmeyi üzerine yazmıştır. Muhakkak ki o, sizi, kendisinde şüphe olmayan kıyamet gününde bir araya toplayacaktır. Kendilerini ziyana sokanlar iman etmezler. Ey Rasûlüm, putlan rablerine denk tutan o müşriklere de ki; "Göklerde ve yerde bulunanların mülkiyeti ve hükümranlığı kime aittir?" Her şeyden aciz olan bu putlara mı yoksa, her şeye kadir olan Allah’a mı? Ey Rasûlüm, de ki: ... Oralarda bulunanların mülkiyeti, her şeye boyun eğdiren, otoritesiyle her şeyi kahretme gücünde olan Allah’a aittir. Kendilerine dahi herhangi bir menfaat ve zarar veremeyecek olan aciz putlara ait değildir. Ancak Allah, dünyada iken kullarına merhametli davranmayı üzerine yazdığı için, Allah’a ortak koşan o müşrikleri derhal cezalandırmaz. Ortak koşmalarından vaz geçip iman etmeleri için mühlet verir. Yemin olsun ki, Allah sizleri, kendisinde şüphe olmayan kıyamet gününde bir araya toplayacak ve herkese, yaptığı amelinin karşılığını verecektir. Putları, rablerine denk tutarak kendilerini zarara uğratanları da kıyamet gününde bir araya toplayacak, onlar, kendi kendilerini aldattıkları için Allah'ı birlemezler. Onun vaad ve cezalanın tasdik etmezler ve Muhammedin Peygamberliğini ikrar etmezler. Âyet-i kerime’de, Allahü teâlânın üzerine merhametli olmayı yazdığı zikredilmektedir. Bu husus zikredilerek Allahü teâlâya kulluk etmekten yüz çevirenler, tevbe etmeye teşvik edilmekte ve yaptıkları kötülüklerden vaz geçmeleri istenmektedir. Allahü teâlânın. merhametli olmayı üzerine yazdığı hususunda: Ebû Hureyre'nin Resûlüllahtan şunu Rivâyet ettiği zikredilmektedir. Ebû Hureyre'nin Resûlüllahtan şunu Rivâyet ettiği zikredilmektedir. "Allahü teâlâ mahlukatı var edince Arşın üzerinde kendi katında bulunan kitabına şunu yazmıştır. Şüphesiz ki merhametim gazabıma galip gelmiştir Buhârî, K. et-Tevhid, b. 15, 22, 55/Müslim k. et-Taberi b. 14, 16, H.N. 2751/Tirmizî, K. et-Davât b. 100 HN. 3541 Selman-i Farisi de Resûlüllah’ın şöyle buyurduğunu söylemiştir: Şüphesiz ki Allah, gökleri ve yeri yarattığı gün, yüz tane rahmet yaratmıştır. Her rahmeti, gökle yerin arasını kaplayacak kadardır. Bu rahmetlerinden yalnız bir tanesini yeryüzüne yerleştirmiştir. İşte o rahmetiyle anne çocuğuna merhamet eder. Vahşi hayvanlar ve kuşlar, birbirlerine merhamet ederler. Kıyamet günü olduğunda da o rahmetleri yle bu rahmetini birleştirecektir. Müslim K. et-Tevbe b. 21 HN. 2753 Yine Ebû Hüreyre Resûlüllah'ın şöyle buyurduğunu Rivâyet etmiştir: "Şüphesiz ki, Allah'ın yüz rahmeti vardır. Onlardan bir rahmetini cinlerin, insanların hayvanların ve haşeratın arasına indirmiştir. Onunla birbirlerine şefkat gösterirler, merhametli davranırlar. Ve yine onunla vahşi hayvanlar yavrularına merhamet ederler. Allah, doksan dokuz rahmetini ise geride bırakmıştır. Onlarla kullarına kıyamet gününde merhamet edecektir. Müslim, k. et-Tevbe b. 19 HN. 2752 Allahü teâlâ bu âyet-i kerime’de, göklerin ve yerin mülkünün kendisine ait olduğunu, yarattıklarına karşı merhametli davranmayı kendi üzerine yazdığını ve bütün yükümlüleri kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacağını, iman etmeyen kimselerin, kendilerini ziyana sokan kimseler olduklarını bildirmektedir. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir Hadis-i Şerifinde, Allahü teâlânın merhameti hususunda şöyle buyurmaktadır: "Allahü teâlâ mahlukati var edince arşın üzerinde kendi katında bulunan kitabına şunu yazmıştır. "Şüphesiz ki merhametim gazabıma galip gelir. Buhari, K. et-Tevhid, bab: 15, 22, 28, 55/Müslim, K. et-Tevbe, bab: 14,16, Hadis No: 2751, Tirmizî, K. ed-Dâvât, bab: 100, Hadis No: 3541 |
﴾ 12 ﴿