122Ölü iken (hidâyetle) diriltip kendisine insanlar arasında yürüyecek bir nur verdiğimiz bir kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan çıkmayan kimse gibi midir? İşte kâfirlere, yaptıkları böyle süslü gösterildi. İnkâr içinde bulunduğundan, ölü gibi olduğu halde, kendisine iman nasip ederek dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında onunla yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimse, kâfirlikte devam ettiği için, inkârın karanlıkları içerisinde kalım, ondan çıkıp hidâyete eremeyen kimse gibi midin? Elbette ki bunlar eşit değildirler. Kafirlere, yapmış oldukları ameller süslü gösterilmiştir. Bu âyet-i kerime’nin nüzul sebebi hakkında çeşitli Rivâyetler vardır. Abdullah b. Abbas diyor ki: "Bu âyet, Hazret-i Hamza ile Ebû Cehili anlatmaktadır. Zira birgiin Ebû Cehil, Resûlüllah’ın üzerine Deve işkembesi atmış bu durum Hazret-i Hamzaya bildirilmiş, henüz Müslüman olmayan Hamza avdan döndüğü bir sırada imiş ve elinde ok ve yayı bulunuyormuş. Hamza Ebû Cehile gidip onu elindeki yayla dövmeye başlamış. Ebû Cehil ise ona yalvararak demiştir ki: "Ey Ebû Ya'Iâ, Muhammedin, bizi geri zekalı olarak görmesini, ilahlarımıza sövmesini, atalarımıza karşı çıkmasını görmüyor musun? Hamza da şu cevabı vermişti: "Sizden daha beyinsiz kim var? Allah'ı bırakıp tanrı diye taşlara tapıyorsunuz. Ben şehadet ederim ki Allah tan başka ilâh yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Muhammed de onun kulu ve Peygamberidir." Mukatil, bu âyetin Resûlüllah ile Ebû Cehil hakkında indiğini, İkrime de âyetin, Ammar b. Yâsir ile Ebû Cehil hakkında indiğini, Dehhak ise, Hazret-i Ömer ile Ebû Cehil hakkında indiğini söylemişlerdir. Aslında âvetin hükmü geneldir. Her Mü’min ve kâfiri kapsamaktadır. |
﴾ 122 ﴿