12

Ey Rasûlüm, bir zaman rabbin Meleklere şöyle vahyediyordu: "Şüphesiz ben sizinle beraberim. İman edenleri yerlerinde sebatlı kılın. Ben, yakında inkâr edenlerin kalblerine korku salacağım. Siz hemen onların boyunlarını vurun ve bütün parmaklarını doğrayın."

Allahü teâlâ bu âyet-i kerime'de, mü’minlere yaptığı, gözle görülmeyen yardımım bildiriyor ki onların, rablerine olan güvenleri pekişsin ve kendilerine verilen nimetlere karşı ona şükretsinler ve Allah'ın, dilediği zaman sebepler yaratarak, maddi bakımdan güçsüz olan mü’min kullarını muzaffer kılacağını bilmiş olsunlar.

Âyet-i kerime'de, Allahü teâlâ'ın, meleklere, "iman edenleri yerlerinde sabit kılın" buyurduğu zikredilmiştir. Meleklerin mü’minleri yerlerinde sabit kılmalarından, neyin kastedildiği hususunda çeşitli izahlar yapılmıştır.

Bazılarına göre bundan maksat, savaş esnasında meleklerin orada hazır bulunmalarıdır.

Diğer bir kısım müfessirlere göre bundan maksat meleklerin, mü’minlerle birlikte, müşriklere karşı fiilen savaşmalarıdır.

Başka bir kısım müfessirlere göre ise, meleklerin, müslümanlara "Biz, müşriklerin" Vallahi bize hücum ederlerse bizi mağlup ederler" dediklerini işittik." diyerek maneviyatlarını takviye etmeleridir Âyet-i kerime, savaşta çok önemli olan şu üç hususa işaret buyurmatadır: Birincisi, savaşan ordunun maneviyatını yükseltmek gerektiği hususudur. "İman edenleri yerlerinde sebatlı kılın." ifadesi buna işaret etmektedir. İkincisi, düşman ordusuna korku salıp moralini yıkma meselesidir. "Ben, yakında, inkâr edenlerin kalblerine korku salacağım." ifadesi de bunun belirtmektedir. Üçüncü ise, savaş sırasında en etkili bir şekilde düşmanı tesirsiz hale getirmek taktiğidir. "Siz hemen onların boyunlarını vurun." cümlesi de bu hususu belirtmektedir.

12 ﴿